“Şatırzade süse, intizama olan merakı nispetinde simaca sakildir: Zaten çirkinlerin süse, nizama itinaları güzellerden ziyade değil midir? Bazı çehre züğürtleri vardır ki süslendikçe çirkinleşirler.”
Büyük bir hevesle okumaya başladım ama yayınevinin tercihleri yüzünden okuyamadım. Günümüz Türkçesine sadeleştirme yapılmamış ama yabancı kökenli kelimelerin yanına parantez içinde anlamları yazılmış. Bu şekilde okumak aşırı zor ve tatsız oluyor benim için. Dikkatimi hikayeye veremedim maalesef. Kelimelerin anlamları verilmese daha kolay okurdum. Yayınevinin kapak tasarımı çok hoşuma gittiği için almıştım ama hayal kırıklığı oldu. Başka bi yayından alıp okuyacağım artık.
Bazı konular olur ki insan onda başarılı olmak ister. Ve bu başarı uğrunda da bir hayli fedakarlıkta bulunur. Fakat isteğine kavuştuktan sonra o husustaki başarıdan önce görülen parlaklık ve arzu gözünde kaybolur.Adam kendi kendine der ki: “Meğer ben ne deliymişim? Kaç zamandır gerçekleşmesini çıldırdığım şey bu muymuş?”
Her nerede böyle bir olay meydana gelirse oraya yığılan halk beyninde derhal ona dair beş on türlü yanlış söylentiler ortaya çıkar. Buna sebep ise herkes olayın gerçek ortaya çıkışına dair işitebildiği sözleri kendi tarafından güzelce dallandırıp budaklandırarak gücü oranında söyleyişle diğerlerine satmasıdır.
Konusu güzel (ilk 1889 yılında basıldığı düşünülürse tabiki, o zamana gore bir değerlendirme ile), ne olduğunu göremeyip bulunduğu sınıftan kendini soyutlayarak sınıf atladığını düşünen körleşme yaşayanlarin batılı hayranlığını Şık karakteri üzerinden işlemiş. Ancak yayinevinin Arapca ve Farsca kelimlerinin yaninda parantez içinde anlaşılması kolay olsun diye ve "Osmanlı Türkçesinin yeni nesilce anlasılır olmasını sağlamak" için
yaptığı uygulamayı dogru bulmadım. İlgi dağıtıcı. Yanlış yayınevi ve baskı seçmişim. Farsça Arapça ile ilgilenenlere cazip gelebilir. Benim ilgi alanım değil. Saf Türkçe yayınları tercih ederim.
Hüseyin Rahmi'nin ilk romanı olma özelliğini taşıyan "Şık"ı sevmedim. Gülünç alafranga tiplemesi olan Şöhret Bey; daha önceden okuduğum birkaç kitaptaki tiplemelere çok benziyordu ve artık bunu okumaktan sıkıldığımı fark ettim. Ayrıca okuduğum yayınevi olan Turkuaz Kitap; eski dilden sadeleştirme yapmak yerine parantez içinde günümüz karşılıklarını vermiş. Bu da okumayı bölerek çok zorlaştırıyordu. Farklı bir yayınevinden okusaydım belki daha çok sevebilirdim.
* * *
1edebiyat1bilim1film okuma/izleme grubumuzun Mart ayı kitaplarındandı.
Yazarın edebiyat dünyasına giriş yapmış olduğu ilk kitabı..Başka kitaplarını da okuduysanız bu kitabındaki acemiliğini hemen tanıyorsunuz.Ne kadar acemice desem de Gürpınar nüktesi,zekâsı diye bir gerçek var ki bolca yüzünüzü güldürüyor ve bana göre mizah zekânın ürünüdür.
Bir çok kitabında olduğu gibi bu kitabında da batılılaşma ama yanlış batılılaşmayı ele alıyor.Yazarın diliyle söylecek olursam özgün alafranga ile sahte alafranganın turfanda örneği Şöhret beyin talihsiz tercihlerini okuyoruz..Tam bir "güleriz ağlanacak halimize" kitabı olmuş :)) Okuması keyifliydi..
ŞıkHüseyin Rahmi Gürpınar · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20223,096 okunma
Zevk sahibi bir erkek, nasıl bıyıklı bir kadından hoşlanmazsa,aynı şekilde, zevk sahibi bir kadın da düzgünle, rastıkla erkeklik görünümünü değiştirmeye çalışan bir mahluktan hoşlanmaz!