‘’Bu kitabı, Afrika’daki evimizin önünde oturup geceler boyunca yıldızları seyreden babama adıyorum. “Eh,” derdi babam, “kendimizi havaya uçursak da, geldiğimiz yerde bundan daha çok var!’’
‘’Birbirimizin yerini tam anlamıyla dolduramayacağımızı her zaman fark edemiyoruz. Bazıları zorunlu, bazılarıysa seçimlerimize bağlı deneyimlerimiz, her birimizi farklı şekillerde olgunlaştırıyor. ‘’Hepimiz aynı gezegende hayata başlayabiliriz; hatta bazılarımız, Şikeste’de bile hayata aynı şekilde başlayabilir. Aynı köpekten doğmuş yavrular kadar benzeyebiliriz birbirimize. Fakat değil binlerce, yüzlerce yıl sonra bile pişmiş, karışmış, billurlaşmış, kar taneleri kadar özgün biçimler almış kişilere dönüşüyoruz.’’