Şikeste
Türker AyyıldızŞikeste Reviews
You can find Şikeste reviews, Şikeste book reviews, Şikeste ratings on 1000Kitap.Score
7Out of 10
"Şikeste" okuduğum ilk Türker Ayyıldız kitabı."Vapurlara Küsmek" kitabıyla, 2011 Orhan Kemal Öykü Ödülü'nü kazanmış yazar.Şikeste 14 öyküden oluşuyor.En sevdiğim öyküsündeki Ertuğrul'u "Son Öykü" adlı öyküde tekrar görmek güzel bir sürpriz oldu bana. Çocuk olarak bıraktığımız Ertuğrul'u diğer öyküde yaşam yorgunu bir insan olarak buluyoruz.Çok yalın, içten bir anlatımı var Türker Ayyıldız'ın.
"Çocuk kara tahta önünde sözlüye kaldırılmış gibiydi."Öğretmenim," dedi yutkunarak,"Ertuğrul arkadaşımızın kimi kimsesi yok." Belletmenin meraklı bakışlarından iyice cesaret almış, ağzından çıkan her sözcükten mutluluk duyarcasına anlatıyordu:"Aylar önce bir mektup gelmiş abisinden.İstanbul'da bir yerde tutukluymuş galiba,Abisi için anarşik diyorlar."
"Anasına babasına ne olmuş?"
"Bilmiyorum öğretmenim, abisi varmış sadece.O da mektubunda,'Hapisten çıktıktan sonra seni görmeye geleceğim diye yazmış.' "Ne zaman çıkacakmış?" "Bilmiyorum öğretmenim.'Az kaldı' demiş ama gün falan söylememiş.'Biter bitmez feribotla geleceğim' demiş. O gün bu gündür çarşı izinlerinde limanda bekliyor bu.Feribot limana dönerken mendirekten koşmaya başlıyor.Tazı gibi koşuyor ama koca feribotu nasıl geçecek ki zaten?" syf 72
Sır-Şikeste
Benim gözümden
Okumadan önce zihninizi boşaltmanızı önerebilirim hikayeler bütünlüğü olan şikeste her hikayede farklı bir ders çıkarmanızı her hikayeyi okuduktan sonra düşündürmeye itecektir. Hadi okumaya devam edelim:) mutlu günlerde okumanız dileğiyle
Vapurlara Küsmek kitabından sonra okumayı merakla bekledim. Beklentimi yüksek tuttum sanırım ki Vapurlara Küsmek kadar çok beğenmedim. Çok güzel öyküler var içerisinde, kısacık ama çok şey anlatıyor. Bolca kasaba hayatı, kasaba insanları var öykülerde. Ama hep bir kırgınlık, kırılmışlık hissi, bir iç burkulması biraz sızı...
Öyküler konu itibarıyla güzel olmasına rağmen yazarın üslubu aynı derecede başarılı değil. Betimlemeler çok fazla ve bu betimlemelerin çoğu gereksiz detaylar. Bu detaylar okuyucuyu yorduğu gibi, konuya odaklanmasını da zorlaştırıyor. Dostoyevski'den biraz etkilendiği belli yazarın ancak edebiyatı, özellikle öykücülüğü bilmediği açıkça anlaşılıyor. Belli bir kalıpta yazdığı için güzel konulara sahip öyküler okunabilirliliğini yitiriyor.
Vapurlara Küsmek'i çok beğenmiş bazı öykülerinden çok etkilenmiştim.Açıkçası bu kitabı okumadan endişelerim vardı ya Vapurlara Küsmek'ten aldığım tadı alamazsam ya oradakiler yazarın en iyi öyküleriyse diye.Çok şükür öyle olmadı onun kadar kadar güzel,etkileyici öyküler var bu kitapta da hatta şöyle söyleyebilirim Yeşil Cip,Kırlangıç Meselesi ve Sağ Sol hariç diğer on bir öykü çok hoşuma gitti.Öykülerin en hoşuma giden yanı bir olay yaşanıyor, bitiyor orada sona erebilecekken bir kaç cümleyle ve sanki o olay hiç yaşanmamış hissi verecek şekilde devam ediyor öykü.Sanırım tanıtım bülteninde de sözü edilen "büyük kırılmaların sıradanlaşması" bu olsa gerek.Ayrıca Şikeste:kırılmış,kırık,kırılmış bir şeyden ayrılan parça demek öykülerin altındaki ortak temaya yakışır bir isim olmuş.