O benim gözümün nuru, kalbimin süruru, gönlümün bülbülü, ruhumun gıdası, letaifimin incilâsı, canımın canı... Ben onun herbir hakikatına bin can versem, inşâallah bir cana mukabil bâkide bin can alacağım. O benim kabirde enîsim, berzahta refikim ve mizanda a'malim, Sırat'ta Burak'ım, Cennet'te yoldaşım...
Bediüzzaman Said Nursî)
...
Ey güç yetmez,
Dehşet veren haletlerden ağlayan !
Fânilere aldanarak kırıldıkça bağırma.
Ey zâilden,
Âcizlerden meded umup bağlanan,
Gir bu Nurun âlemine, fânileri çağırma.🍃
...
(
Böyle karanlık bir zamanda, bu ağır şerait altında böyle mâsumâne ve kahramanâne çalışmak için, biz, hem o mâsumları, hem o ümmîleri ve hem onların muallimlerini, hem peder ve validelerini, hem köylülerini, hem Anadolu'yu, hem memleketlerini tebrik ederiz.
Ey güç yetmez, dehşet veren haletlerde ağlayan !
Fânilere aldanarak kırıldıkça bağırma.
Ey zâilden, âcizlerden meded umut bağlanan !
Gir bu Nur âlemine, fânileri çağırma.
"Evet, bu zamanda hem Îman ve Din, hem hayat-ı içtimaiye ve Şeriat, hem Hukuk-u Âmme ve Siyaset-i İslâmiye için gayet ehemmiyetli bir Müceddid ister. Fakat en ehemmiyetlisi, Hakaik-ı Îmaniyeyi muhafaza noktasındaki tecdid, en
mukaddes ve en büyüğüdür."
Hazret-i Gavs, o derece yüksek bir mertebeye mâlik ve o derece
Hârika bir Keramete mazhardır ki, kâfirlerin bir kısmı demiş: "Biz
İslâmiyeti kabûl edemiyoruz; fakat Abdülkadir-i Geylânî'yi de inkâr
edemiyoruz."Hem Evliyayı inkâr eden vahhâbînin müfrit kısmı dahi
Hazret-i Şeyhi inkâr edemiyorlar. Evliya, Onun Derece-i Celâletine
yetişmediği bütün Ehl-i Tarikatca teslim edilmiştir.