İç aleminde kendi kendine konuştu.
Demek ümmet olmak bir sorumluluktu? Demek imanın coşkusunu duymak gerekiyordu?
Ben, diyordu ben ki maç karşılaşmalarına duyduğum coşkunun yarısını bile imanıma karşı duymuyorum. Ben ki golden heyecanlandığım kadar, imanı bir meselede heyecanlanmıyorum. Nerelere gideyim? Allah'ım nasıl edeyim? Nasıl şimdiye kadar fark edemedim? Kim girdi seninle aramıza? Kim girdi? Kimler girdi?
Sılaya HasretSabiha Ateş Alpat · Beka Yayınları · 2005191 okunma
Sanmayalım ki O'nu anmak ve anlamak salon programları düzenlemekten ibarettir. Davasını yükleneceğiz ve bu dava yolunda, emin adımlarla yürüyeceğiz. Ve İnşallah bayrağı bizden sonraki nesle, bırakmadan teslim edeceğiz...
Ortam ne kadar bozuk olursa olsun, sen, kendinden mesulsün. temiz ve dürüst kalabilirsin. Zira Mekke ortamına rağmen, Peygamberimizin dürüstlüğüne düşmanları bile şahitlik ediyordu.
Biliyorsunuz İslam'da 'Ben' değil 'Biz' vardır. Bunun manasını kavramak durumundayız. Bölünmüşlüğümüzün sebeplerini iyi tahlil etmek ve beraberliği sağlamak zorundayız. Biz, bölük pörçük olunca yutulması kolay lokma haline geliyoruz...
Bir İslam mücahidi olan şehit Cüheyman şöyle diyor:
"Ey İslam davetçileri! Ölüm tutkunun olunuz ki size hayat bahşedilsin, kıldığınızı nafileler, tuttuğunuz oruçlar sizi aldatmasın."