2009 da geçmiş kitap elime. O zaman 10 yaşındaymışım. Şimdi, 23'ümde tekrar okudum. :"
---
Kitapta Sınır ve Duvar isimli 2 oyun bulunmakta. Sınır'ı yine çok beğendim. Duvar'ı okumak da güzeldi ama diğeri daha etkileyici bence. O yüzden size ondan bahsedeceğim.
İlk oyun olan Sınır'da iki farklı ülke askerinin, politikalar gereği düşman olması gerekirken, ikisinden başka kimsenin bulunmadığı sınırdaki nöbet yerlerinde kurdukları dostluğu, eve dönüş özlemlerini, savaşla ilgili kaygılarını ve görüşlerini okuyoruz. Bu 2 asker, bir gün önce aynı masada (masanın iki ayağı bir ülkede, diğer iki ayağı öteki ülkede olacak şekilde..) yemek yiyip şarap içerken, ertesi gün savaş ilanıyla uyanıyorlar. Aslında tüm bu süreç için, ikisi de benzer şeyleri düşünüp hissediyor fakat gelen emirlere de, el mahkum, uymak zorunda hissediyorlar kendini. O yüzden de bir ikilem yaşıyorlar bu konuda... :"
Zihnimde canlandırarak okumak bile çok keyifliydi. İzlemeyi de çok isterdim, kısmet değilmiş :(