Iki Javier'imden ikincisi ve onun yine çok sevdiğim bir kitabı. Eser önce 16 yaşındaki Dörtgöz'ün yaşadığı akran zorbalığı ile başlıyor sonra bir suç örgütü ile tanışması ile devam ediyor.vÖnce bir ergen kitabı mı okuyorum hissiyatına kapıldım ama sonra kitap bambaşka bir yere evrildi. Suç örgütü üyesinden avukata dönüşen Dörtgöz'ün hikayesi ile içeride kahramana dönüşen Zarco'nun yaşadıklarını da okurken birçok şeyi sorgulamamızı sağlamış yazar. Kitabı okurken suçluluk ile masumiyet, vicdan ile ihanet, dostluk ile aşkın sınırlarının geçişkenliğinde kaybolduğunuzu hissediyorsunuz. Güzeller güzeli Tere'nin, Dörtgöz'ün, Zarco'nun yaşadıkları aile ve çocukluk travmalarının insanın hayatına nasıl hükmettiğinin kanıtı niteliğinde idi. Ayrıca medyanın gücünü, manipüle etme özelliğini de bir kez daha görüyoruz. Belgeselmişçesine Franco sonrası İspanya'nın röntgenini çeken eser röportajlar şeklinde kurgulaşıyor, okuru satırlara tutsak eden eseri elimden bırakamadan ilgi ve merakla çok severek okudum. İspanyol edebiyatı seviyorum. Aynı yazarın Işığın Hızı kitabı da çok güzeldi
