Bir Sosyal Bilimcinin Yaşamından Anılar

Sınırları Aşarak Yaşamak

Benedict Anderson

Sınırları Aşarak Yaşamak Posts

You can find Sınırları Aşarak Yaşamak books, Sınırları Aşarak Yaşamak quotes and quotes, Sınırları Aşarak Yaşamak authors, Sınırları Aşarak Yaşamak reviews and reviews on 1000Kitap.
176 syf.
8/10 puan verdi
Kitap köklü bir aileye mensub, baba tarafından İrlanda anne tarafından İngiliz kökenine sahip olan Güneydoğu Asya araştırmacısı Benedict Anderson’un yaşamını konu alır. Yazar Çin’in Kumning kentinde doğmuş olmasına rağmen bir çok bölgeyi gezmiş ve farklı kültürlerle temas etmiştir. Kitabın yazılma amacı Japonya’daki öğrencilerin yazara olan merakı ve öğrenme arzusunun oluşturduğu taleptir. Konular belli bir kronolojik sıralamaya göre düzenlenmemiştir. Yazar hatıralarını gün vermeden, hafızasında kaldığı kadarıyla anlatma üslubunu benimsemiş. Sadece Güneydoğu Asya’yı merak edenler için değil 1960-80 dönemi ABD üniversitelerindeki değişimi içeren önemli bilgiler verir. Eski tip klasik eğitim modelinde eğitim almış olan Anderson’u meteakiben eğitim alan araştırmacılara ve eğitim modeline yaptığı eleştriler dikkate şayandır. Ayrıca “Hayali Cemaatler” ve “Üç Bayrak Altında” kitapları hakkında kısa da olsa yazarın kendince eleştrisi, kitabın yayımlanması ile ilgili yaşanan süreç ve tepkiler ile ilgili bilgiler mevcut. İlgi çekici bir kaç pasaj eklemek gerekirse; *Jim siegel bir keresinde bana şöyle demişti: “Arkadaşlarım ve tanıdıklarım içinde kendi alanıyla alakasız kitaplar okuyan tek kişi sensin. Ben “Bunu büyük iltifat kabul ettim” s.160. *Özgürlük yolunda savaşan kurbağalar, kasvetli, yarım hindistan cevizi kabuklarının altında büzüldükçe kaybetmekten başka şansları yok! Dünyanın bütün kurbağaları birleşin! s.172.
Sınırları Aşarak Yaşamak
Sınırları Aşarak YaşamakBenedict Anderson · Metis Yayıncılık · 201741 okunma
Fransızca ve İngilizce birbirine tercüme edilmesi en zor iki Avrupa dili olarak bilinir. Ben bu zorluğu derhal fark ettim ve Fransız edebiyatının tamamen İngi­liz-dışı bir dünyaya girmemi sağlamasıyla büyülendim.
Reklam
Güzellik ve erdemin aynı şey olmayabileceğini, dolayı­sıyla, görkemli şiirler yazan şairlerin harika insanlar olmayabileceğini de ondan öğrendim.
Yalnızca iki öğretmenimi hatırlıyorum. Bunlardan ilki, İngiliz edebiyatı dersimize giren ve bize (o zamanlar Nobel Ödülü sahibi, yaşlı bir adam olan) T. S. Eliot okutma cüretini gösteren genç bir adamdı. Edward dönemi sonrası edebiyatından tek hissemiz buydu.
Ardından benim için özel bir öğretmen tuttu. Orta yaşlı, olağanüstü bir kadın olan Bayan Webster hayatımın en iyi öğretmeni oldu. İnanması güç olabilir ama onun sayesinde La­tinceye aşık oldum ve dillere karşı doğuştan gelen bir yeteneğe sa­hip olduğumun farkına vardım.
Büyükbabam kriptografiyle ilk ilgilenen kişilerden olmuş ve Birinci Dünya Sava­şı boyunca Savunma Bakanlığı'nın gizli şifre servisini başarıyla ida­re etmiş. Ömür boyu çapraz bulmaca müptelası olmam acaba onun genlerinden mi diye soruyorum bazen.
Reklam
Annem ve babam mükemmel birer ebeveyn olmanın yanında, sevgi dolu, renkli ve açık fikirli insanlardı.
Aynı zamanda televizyon öncesi çağda büyüdüm. Fakat çokça radyo dinlerdik. Ne de olsa radyo, ev işi yaparken, ödevlerle boğu­şurken, iskambil veya satranç oynarken biraz eğlenmemizi sağlayan bir araçtı. Akşamları düzenli olarak BBC'yi açardık. Büyük roman­lar dizi halinde ve çok iyi aktörler tarafından okunurdu. Bu sayede hayal dünyamız Anna Karenina, Monte Kristo Kontu, Lord Jim, Uriah Heep, Tess of the D'Urbervilles gibi karakterlerle doldu.
İlkokul, lise ve üniversite yıllarım Soğuk Savaş devrine rastladı. Bu devir ayrıca bir zamanların uçsuz bucaksız Britanya İmparator­luğu'nun hızlı bir düşüşe geçtiği zamanlardı. Hatırlayabildiğim ka­darıyla, o sıralar Soğuk Savaş'tan çok etkilenmedim. Oysa İrlanda' da kalacak kadar şanslı olmasaydım, on sekizimde (1954) askere alınabilir, çökmekte olan İmparatorluk için Malaya, Kenya veya Kıbrıs'ta savaşabilir, ölebilir ya da ağır yara alabilirdim.
Ardından 1945 yazında, o tarihte dahi büyük ölçüde Avrupa yolcusu Amerikan askerleriyle dolu bir gemiyle İr­landa'ya doğru yola çıktık. Dokuz yaşına girmek üzereydim. Ertesi yıl babam öldü. Annem İngiliz olmasına karşın, İrlanda'da kalma­mıza karar verdi.
66 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.