Cehaletimizin başladığı yerde, daha ötesini göremediğimiz noktada sözcük oluştururuz, örneğin "ben" sözcüğü, "yapmak" sözcüğü ya da "acı çekmek" sözcüğü:
- Bunlar belki bilgi dağarciğimizin ufku, ama birer "gerçek" değildirler...
...Bazı şeyler, bazı gerçek şeyler yeryüzünde oluyormuş gibi değil de gerçeklik ve zihnin kavrayışı arasındaki boşlukta oluyor gibi görünür; göz o olayı kaydeder ama anlayış miktar gecikir...
...Her zaman böyle değil midir? Aşk denen şey, kendi parlak yansımamızı seyrettiğimiz perdahlanmış altından yapılma ayna değil midir? Ah, bakın suçumdan nasıl da sıyrılıp çıkmaya çalışıyorum...