“Her bir sır, döküldüğü dilin kalbine saplanacak bir hançer gibidir.”
Her şeyin başlangıcı, karanlıkla bulanan bir zihne düşen şüphe tohumlarıyla başladı. Dallanıp budaklanan şüphe, gencecik iki hayatın kaderini değiştirebilecek bir oyun çarkına dönüştü.
Gece, annesinin ölümünden sonra hayatında kalan tek varlığı olan babasının ondan istediği bir şeyi yerine getirerek, sevmediği bir adamla evlenmeyi kabul eder.
Sevmediği bir adamla evleniyor olmak onun için, hayatın kendisine sunduğu en acımasız ceza gibidir. Ama bilmediği bir şey vardı ki; hayat onun kaderini çoktan belirlemişti.
Fırat Demirdağ ile yapacağı bu evlilik onun için bir dönüm noktası olacaktır. Düğün günü kaçırılmasıyla, evleneceği adam hakkında öğrendiği gerçekler hayat çarkının dönmesi için atılan ilk darbeydi.
Evlendiği adam, Hançer adında gizli bir örgütte çalışmaktadır. Gece, öğrendiği bu gerçeklerden kaçmaya çalıştıkça kendisini bu örgütün tam ortasında bulur. Ve çark dönmeye başlar.
Gece, sırlarla çevrelenmiş bir evrenin tam ortasındadır.
