Sıradan Bir Gün ve Diğer Oniki Komedi

Dario Fo

Sıradan Bir Gün ve Diğer Oniki Komedi Posts

You can find Sıradan Bir Gün ve Diğer Oniki Komedi books, Sıradan Bir Gün ve Diğer Oniki Komedi quotes and quotes, Sıradan Bir Gün ve Diğer Oniki Komedi authors, Sıradan Bir Gün ve Diğer Oniki Komedi reviews and reviews on 1000Kitap.
Fabrikada kadınlar ezilmenin doruğunda yaşıyorlar... evde, aile içinde ezildikleri yetmiyormuş gibi. Çalışma temposu genellikle dayanılmaz. Bazı fabrikalarda, ikindinin belirli bir saatinde, "insana güç veren bazı haplann" sunulduğu, kimse için yeni bir haber değil. "Hiçbir zararı yok... yorgunluğu gideriyor, insanı rahatlatıyor, enerji veriyor... Nazlanma, al bir tane... bedava... parası patrondan çıkıyor. Çaylar şirketten !" Sonra bazılarına, zaman zaman, günde bir hap yetmemeye başlıyor... çalışma temposu gittikçe ağırlaşmaktadır... işini de kaybedemezsin... öyleyse yut hapı... nasıl olsa bedava.
Sayfa 115Kitabı okudu
Biliyor musun, onu Sağlık Bakanlığında niçin tutuyorlarmış? Hastalara güven verdiği için... Bu adam yaşıyorsa, diyorlarmış, bizim için de umut vardır.
Reklam
"...bizi büyük bir sessizliğe kapatmak isterdi.Siz anımsayın.. konuşun... anlatın... bizim için de haykırın, bizim için de söyleyin... Enternasyonal'i"
Sayfa 188Kitabı okudu
"Gerçekten bitti mi? Kendimizi 'kul" değil, ama kendi yaşamımızın sahibi" duyumsadığımız o çılgın havayı bir daha solumayacak mıyız?Sizler, kendi ülkelerinde, kendi kentlerinde televizyonda şenliğimizi, kavgamızı görenler, televizyonunuzla birlikte belleklerinizi de kapatmayın... bizi anımsayan. Yine yalnızlığa itmeyin bizi."
Sayfa 188 - ***Kitabı okudu
"Düzen yeniden kuruluncaya ve kent yeniden temizleninceye kadar yardım edin bize."
Sayfa 188Kitabı okudu
"Kendimizi tutuklatmak ve belki de öldürtmekte özgürüz."
Kişisel olarak, ben, kaçmanın zahmete değmediğine... burada, kalmanın ve hatta dolaşmanın, olabildiğince eskisi gibi davranıp olan biteni izlemenin daha iyi olduğuna karar verdim. Sıraya dizilmiş katiller gibi sürüklenen gençler gördüm. Çevrelerini sarmış olan iki sıra polis, onları iteleyerek, halkın iyice görmesi için Batı Mahallesinden geçiriyorlardı. Her birini bir polis, bir koluna zorla kıvırıp eliyle ensesine bastırarak, yüzünü aşağı eğmeye zorluyordu.Şişmiş, çarpılmış bir yüz. Yanık kollar ve bilekler, donuk gözler, aptallaşmış bakışlar. Aklıma Komünist Devrim Müzesinde sergilenen sararmış fotoğraflar geldi, tam da Tien An Men Alanında çekilmiş. 1927'de Çan Kay Şek'in polisinin komünist tutuklamasından fotoğraflar,Elleri kelepçeli, kolları sırtlarına kıvrılmış, aynı biçimde, başları öne eğik yürümeye zorlanan işçiler ve öğrenciler. O yüzler de, aynı biçimde şiş ve morarmış... aynı kör kıyıcılıkla dövülmüşler. Radyo sürekli olarak yineliyor: "Kim olduğunuzu biliyoruz, yüzünüzü, giyiminizi, adlarınızı. Ama kendi isteğinizle teslim olmanızı istiyoruz... bu durumda cezanız daha hafif olacak."Daha hafif... Neye göre daha hafif? Sonra o 'KENDİ İSTEĞİNİZLE" kulağa ne kadar garip, gülünç geliyor su anda: Kendimizi tutuklatmak ve belki de öldürtmekte özgürüz."
sayfa :187-188Kitabı okudu
Reklam
64 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.