ŞİRAZE || DENİZ ÜSTÜNDAĞ
Sizleri bugün Şiraze ile tanıştırmaya geldim. O tertemiz hayalleri olan, sevdim dediği insan tarafından kandırılıp bambaşka bir hayatın içine sürüklenen, yaşadığı tüm zorluklara, hayatın her türlü oyununa rağmen küllerinden tekrar doğan bir kadın. Güçlü bir kadın. Gerçek bir yaşam hikayesi. Acı ama gerçek.
Onunla bu hayatı paylaşan daha bir sürü kadın var Karaköy de. Kimi sevgi vaadleriyle, kimi ünlü olma ümidiyle, kimisi töreden kaçarken, kimi ise zorla kaçırılıp bu çatı altında bir araya geltirildiler. Kaderleri aynı hikayeleri farklı üç kuruş için pazarlanan kadınlarımız. Peki inanmak onların suçu muydu yoksa hayatlarında ki eksikleri başka insanlardan ummak mı hatalarıydı. Değildi! Hepsi mutluluktan başka bir şey istemediler aslında. Ama bu zalimliği onlara yapanlar güzellikten ve insanlıktan yoksun varlıklardı.
Şiraze onlardan sadece birisiydi. O güçlü ve hırslıydı. Yaşadığı şeylerin elbet intikamı alınmalıydı. Herkes cezasını çekmeliydi. Adaleti bozuk düzene kafa tuttu Şiraze ve mükemmel bir kadın oldu. Okurken ne demek istediğimi çok iyi anlayacaksınız. O ağladıkça sizde ağlayacak, o güçlendikçe gurur duyacaksınız. Her duyguyu size yaşatacak. Birde Garip Babamız var onunla yaptığı sohbetlere hiç doyamayacaksınız. Kalın olmasına rağmen su gibi akıp giden bir kitap. Okumalısınız kesinlikle tavsiyemdir.
Bu ülke de en zor olan şey kadın olmak. Ayakları üzerinde dimdik duran bir kadın olmayı bize mecbur kılan bir sistemin içerisindeyiz. Bunun için önce erkek çocuklarımızı kadına değer veren, insanlığını , vicdanını asla unutmayacak birer birey olarak yetiştirmek boynumuzun borcu.