Yeni yıla yeni umutlarla girmek isterken; iktisadi konuların güzellikleri gölgelediği, matbaa maliyetlerinin alabildiğine yükseldiği, dergiciliğin artık gönüllü kültür faaliyeti olarak yapılamayacağı günlere denk geldik. Yayıncılık, dergicilik ve kitapçılık için pek de iç açıcı olmayan bir süreç yaşıyoruz. Kâğıt tedarikinin bile güçleştiğini görünce “Yayın dünyasının geleceği ne olacak?” diye düşünmeden edemiyoruz. Bu sıkıntılı vakitlerin bir an önce geçmesini temenni ediyoruz.
Bu sayımızın çalışmalarını bitirip dosyamızı hazırlamıştık. Ancak Sezai Karakoç'un vefatını öğrenince dosya konumuzu ve bazı kitap yazılarını, yazarlarımızla istişare ederek değiştirdik. Zira Sezai Bey'e bu ülkenin vefa borcu var. Bu borcu, bundan sonra, eserlerini okuyup okutarak ödeyeceğiz. Biz de Şiraze ailesi olarak üzerimize düşeni yapıp hem kitapları hakkında yazılarla hem de şair ve mütefekkir kimliği üzerine hazırladığımız dosyamızla Sezai Bey'i yâd etmiş oluyoruz. 88 yıllık tertemiz bir hayata nice eser sığdırdı. İnandığı gibi yaşadı, inandığı gibi konuştu, inandığı gibi yazdı. Allah rahmet eylesin, eserleriyle çok yaşasın...