Sırr-ı İnna A'tayna Risalesi
Bediüzzaman Said NursîSırr-ı İnna A'tayna Risalesi Quotes
You can find Sırr-ı İnna A'tayna Risalesi quotes, Sırr-ı İnna A'tayna Risalesi book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.Akıl fukarası...
Gâzi” lâfzında çendan gerçi bir elif var, fakat o elif Mustafa’daki mim’e nefy için ilâve edilmiş. Çünki Mustafa ismine lâyık olmadığı gibi Gâzi ismine de lâyık olmadığından o elifi oraya aldık, tâ münâsebet bulunsun. Onun için burada saymadık.
Sayfa 28 - Derin tarih dergisi, 46. Basım Ocak 2016. Derginin sonunda, bu kitap hediye olarak basılmış 155. Sayfadan sonra bu kitap mevcut.Kitabı okudu
Kur'an Hakkdır, bu doğruluk/sıdk furkanıdır. Allah'ın kelamı, içinde şüphe bulunmayacak şekilde Hakkdır. Muhammed Allah'ın Rasulüdür, bunda şüphe yoktur. Onun Şeriatı Allah'ın vahyidir. Onda adalet vardır, zulüm yoktur.
Siz bizi mürteci (gerici) olarak adlandırdınız, biz de size mürtedler diyoruz.
Yâni dalâletin en fenâsı, ulemâi's-sû' nâmı altındaki bir kısım bedbaht kisve-i ulemâda, dîni dünyâya satmış adamlardan gelir.
Gayet yeterli sebepler.
Saîd ve Nûrcular aleyhindeki karârnâmenin 57. sahî-fesinde bizi mahkûm etmek için son fıkralarından birisi budur:
“Saîd Nûrsî devletin kânunlarını tatbîk ile, muârız ve muhâlif l eri adâletin pençesine teslim eden çok âmir ve me’murları yılan, zındık, gizli komünist, vatan düşmanı, mülhid ve münâfık ta’bîr etmesi.. onunla tam suçlu olur ki, mahkûm ediyoruz.”
يُبَدِّلُ اللّٰهُ سَيِّئَاتِهِمْ حَسَنَاتٍ
("Allah, onların seyyiâtını hasenâta tebdil eder." Furkân, 70.)
Kur'an ve îmân yolunda fedâ edip şehîd veren ve bütün mefahiri İslâmiyetle tahakkuk eden ve âlem-i İslâm'ın en büyük ordusu ve kahraman milleti olan Türk'e...
. لَا يَعْلَمُ الْغَيْبَ إِلَّا الله ve
düsturu dâimî ve küllidir.
Evet gaybı O bilir, O bildirir. Meşîet hâkimdir, mahkûm olamaz
Evet, maddiyyûnluk tâûnunun hastalığı nev'-i beşere bu dehşetli sıtmayı ve küre-i arza bu titremeyi vermiştir.
إنَّا فَتَحْنَالَكَ فَدْحًا مُبِينًا
("Biz sana apaçık bir fetih yolu açtık." Fetih, 1.)