Sisli Bahar, büyük bir özlemin, köklü bir arayışın romanıdır. Kendini yeniden kurma ve üretme mücadelesini zorunlu görenlerin gerçeğini bizlere aktarır. İnsanların özgürce ve doğal çevre ile uyum içinde geliştiği, yeni insanı, yeni çizgiyi, yeni tarzı ve yeni dünyayı olanaklı gören ve isteyenlerin cüretlerini, umutlarını, sevdalarını betimler. Toplumsal davalarını ve yüce insani değerlerini resmeder. İdeal ve gelecek tasarımlarını toplumsallaştırarak yola düşenlerin yol ayrımlarını ve ayrı tarza dönüşen farklılıklarını çizer. Bu yönüyle insanın yalnızca gerçeği bilmesinin yeterli olmadığı, doğruyu istemesi ve yapması gerektiğini de bizlere gösterir.
Yaşamın gerçek sorunlarına ilgi gösterenler, ancak düşünce ve davalarına hayat kazandırdıkları oranda tutarlı ve sağlam bir çizgiye kavuşabilir ve yarına ışık tutabilirler. Böyle bir yöntem ve ufukla insanı, toplumu parlak bir geleceğe bağlayabilir ve insanlığın gerçek baharını müjdeleyebilir.
Duru ve akıcı bir anlatımla, bizleri, umudun, sevdanın, yaratıcılığın ve kavganın diyaliktik gerçeğiyle buluşturan bu roman, insan ve toplumun daima bir geleceği vardır ve var olmalıdır mesajını taşıdığı için sevinçle okunmayı fazlasıyla hak ediyor.
