Siyah Köpekler

Ian McEwan

Featured Siyah Köpekler Posts

You can find Featured Siyah Köpekler books, featured Siyah Köpekler quotes and quotes, featured Siyah Köpekler authors, featured Siyah Köpekler reviews and reviews on 1000Kitap.
"Daha bitirmedim. Başka bir şey vardı. Bu tedirgin edici şeyleri düşünüyordum, ama mutluydum. Sessizlikte oturup dağların kırmızıya dönüşmesini izlemek, ipeksi akşam havasını solumaktan başka bir şey istemiyordum ve Bernard'ın da aynı şeyleri yaptığını, aynı şekilde hissettiğini biliyordum. Yani burada başka bir sorun vardı. Durgunluk ya da sessizlik değil. Reformcu sosyal demokratların vefasızlığına, şehirde yaşayan yoksulların koşullarına üzülüyorduk; tanımadığımız, o anda yardım edebilecek durumda olmadığımız insanlar. Yaşantılarmız bu yüce an için bir araya gelmişlerdi - yaşı beş binden fazla, kutsal bir yer, birbirimize duyduğumuz sevgi, ışık, önümüzdeki büyük boşluk - ama biz hâlâ bunu yakalayamıyor, içimize yöneltemiyorduk. Şimdiki zamanın içinde kendimizi özgür bırakamıyorduk. Bunun yerine diğer insanları özgürleştirmeyi düşünmek istiyorduk. Onların mutsuzluğu hakkında düşünmek istiyorduk. Kendimizi maskelemek için onların sefaletini kullandık.
Sayfa 39 - Arion Yayınevi, Çeviren: Nejla Özgür, Mayıs 1995, 1. BasımKitabı okudu
(3/3) Bu düşünceler Bernard'a 1946'da, Languedoc'ta bir çam ağacının altında geldi. Bu June'la paylaşabileceği bir gözlem değildi, derin bir öğrenme, cesaretini kırarak onu sessizliğe gömen bir gerçeği tanıma anıydı. Sonra kendi kendine sordu: Unutmak insanlık dışı ve tehlikeli, hatırlamaksa sürekli bir işkence olduğunda, bu toz ve gözeneklerle kaplı Avrupa'dan iyi olması mümkün ne olabilirdi?
Sayfa 167 - Arion Yayınevi, Çeviren: Nejla Özgür, Mayıs 1995, 1. BasımKitabı okudu
Reklam
(2/3) Daha önce savaş hakkında düşünmemiş gibi görünüyordu. Savaşın bedeli hakkında hiç düşünmemişti. İşinin ayrıntılarıyla, işini iyi yapabilme kaygısıyla çok meşguldü, en geniş bakış açısı, savaş amaçları, savaşı kazanmak, istatiksel ölümler, istatiksel yıkımlar ve savaş sonrası yeniden yapılanmaydı. İlk defa felaketin büyüklüğünü duygusal anlamda hissetti; bütün bu tek ve yalnız ölümler, konferanslarda, gazete başlıklarında, tarih kitaplarında yer almayan, sessizce evlere, mutfaklara, paylaşılmayan yataklara ve acı veren anılara çekilen, aynı şekilde tek ve bireysel olan bütün bu kederi yeni fark ediyordu.
Sayfa 167 - Arion Yayınevi, Çeviren: Nejla Özgür, Mayıs 1995, 1. BasımKitabı okudu
Kayıt cihazı kullanmama izin vermezdi. Sanırım, aynı zamanda oranda hem sevdiği hem de rahatsız olduğu Bernard hakkında kaba şeyler söylerken rahat olmak istiyordu. Bernard ona gideceğimi bildiği zamanlar beni arar, "Sevgili oğlum, ruh hali nasıl?" diye sorardı. Bununla, Hume'un ondan sözedip etmediğini, ya da ne şekilde söz ettiğini öğrenmek isterdi. Bana gelince, June'un sık sık düşüncesizce sarf ettiği sözlerle dolu olacak kasetlerle uğraşmak zorunda olmamaktan memnundum. Örneğin, anıları yazma fikri ortaya çıkmadan çok önce, bir kez aniden sesini alçaltarak, " Bernard'ın penisinin küçük olduğunu" söylemişti. Bunu, onun tüm kusurlarının anahtarı olarak görüyordu. Bu sözü gerçek anlamında alıp yorumlamaya yönelmedim. O gün Bernard'a kızgındı, ayrıca, gördüğü tek penisin onunki olduğundan da emindim.
Sayfa 29 - Arion Yayınevi, Çeviren: Nejla Özgür, Mayıs 1995, 1. BasımKitabı okudu
Anne, Baba, Çocuklar
İki yıldan fazla bir süre boyunca çok sık olmayan ziyaretlerimi tek başıma yaptım. Jenny ve annesi yirmi dakikalık bir sohbeti bile bir zorlama olarak algılıyorlardı. June'la yaptığım dolambaçlı konuşmaların sonucunda yavaş yavaş benim yazacağım bir anı kitabı oluşturma olasılığı ortaya çıktı. Bu düşünce ailenin diğer üyelerini utanca boğdu. Jenny'nin erkek kardeşlerinden biri beni vazgeçirmeye çalıştı. Unutulmuş kavgaları gündeme getirerek, güçlükle sağlanmış anlaşmayı tehlikeye atmak isteyeceğimden kuşkulanıyorlardı. Çocuklar, anne-babalarının aralarındaki farklar gibi alışılmış bir konunun nasıl cazip olabileceğini kavrayamıyorlardı.
Sayfa 28 - Arion Yayınevi, Çeviren: Nejla Özgür, Mayıs 1995, 1. BasımKitabı okudu
Bütün bu anne-babalar sadece benim olmadıkları için mi bana çekici geliyorlardı?
Sayfa 11 - Arion Yayınevi, Çeviren: Nejla Özgür, Mayıs 1995, 1. BasımKitabı okudu
Reklam
Savaş, tarihsel, jeopolitik bir olay değildi, çok yönlü bir olguydu, kişisel üzüntülerin sonsuzluğa, ayrı ayrı kimlikleri bilinmeyen ama toplandığında insanın anlamaya başlayabileceğinden daha çok üzüntü ifade eden gözenekler gibi kıtayı kaplayan insanlar; yüz binlerce, milyonlarca insanın duyduğu acıyla, sessizlikle kaplanmış bir ağırlık, siyahlar giymiş bir kadının iki kardeşi ve kocası için duyduğu acı, her acı başka şekilde sonuçlanabilecek, özel, karışık, canlı bir aşk öyküsüydü. (1/3)
Sayfa 166 - Arion Yayınevi, Çeviren: Nejla Özgür, Mayıs 1995, 1. BasımKitabı okudu
fotoğraf, June ve Bernard'ın Graton Street'teki parti merkezinde Büyük Britanya Komünist Partisi'ne üye olarak kaydoldukları gün çekilmişti. İşlerini bırakıyor ve savaş sırasında duraksayan bağlılıklarını ilan etmek için özgür oluyorlardı. Şimdi, bazıları Parti'nin kararsızlıklarından şüphe duyuyor -savaş, özgürleştiren, anti-faşist, asil bir hareket mi, yoksa soyguncu, emperyalist bir saldırı mıydı?-, bazıları da parti üyeliklerini yineliyorlardı. June ve Bernard da bu işe girişmişlerdi. Makul, adil, savaş ve sınıf baskısından uzak bir dünya umutlarının ötesinde, Parti'ye ait olmanın onları genç, hayat dolu, zeki ve cesur olan herşeyle birleştirdiğini hissediyorlardı. Kanal'ın ötesine, herkesin gitmemelerini örgütlediği Kuzey Avrupa'nın kaosuna yöneliyorlardı. Yeni, kişisel ve coğrafik özgürlüklerini denemeye karar vermişlerdi. Calais'den Akdeniz baharını yaşamak için güneye gideceklerdi. Dünya yepyeni bir dünyaydı ve barıştaydı, faşizm, kapitalizmin yaşadığı son krizin çürütülemez bir kanıtıydı, şiddetsiz devrim eldeydi, onlar genç, yeni evli ve aşıktılar.
Sayfa 23 - Arion Yayınevi, Çeviren: Nejla Özgür, Mayıs 1995, 1. BasımKitabı okudu
Akılcı ve mistik, komiser ve yogi, katılımcı ve çekimser, bilim adamı ve sezgici, Bernard ve June iki zıt kutup, iki aşırı yöndü. Benim inançsızlığım bu iki kutup arasında uzun süre gidip geldi. İnançsızlığım hiçbir zaman huzura ermedi. Bernard'la konuşurken, her zaman onun dünyasında eksik bir öğe olduğunu hissettim, bu konuda anahtar June'daydı. Bernard'ın şüpheciliğinin güvencesi ve yenilmez ateizmine tedbirle yaklaşıyordum, çok kibirli, çok fazla sınırlı, çok fazla inkârcıydı. June'la konuşurken de, kendimi Bernard gibi düşünürken buluyordum, onun iman ifadelerinden bunalıyor ve bütün inananların sadece inandıkları için iyi oldukları varsayımından, imanın erdem olduğu ve bunun uzantısı olarak inançsızlığın değersiz ya da acınacak bir şey olduğu düşüncesinden rahatsız oluyordum.
Sayfa 18 - Arion Yayınevi, Çeviren: Nejla Özgür, Mayıs 1995, 1. BasımKitabı okudu
(3/5) Resmi tavırlar çok sert ve cezalandırma eğilimliydi. Tabii ki hiç bir mali destek yoktu. Evli olmayan anneler toplum dışına itilmiş bir yüzkarasıydılar, nefret dolu yardımlara, kilise gruplarına ya da başka insanlara bağımlıydılar. Hepimiz bizi düz ve dar yolumuzda tutacak yarım düzine korkunç, uyarıcı öykü bilirdik. O öğleden sonra bunlar yeterli değildi, ama rüzgâr ve yağmurun bugünkü gibi şiddetle penceresini dövdüğü evin en üst katındaki bu küçük odaya çıkarken, kötü kaderimi çizdiğime emindim.
Sayfa 55 - Arion Yayınevi, Çeviren: Nejla Özgür, Mayıs 1995, 1. BasımKitabı okudu
198 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.