Siyasette 35 Yıl 2. Cilt

Süleyman Arif Emre

Siyasette 35 Yıl 2. Cilt Gönderileri

Siyasette 35 Yıl 2. Cilt kitaplarını, Siyasette 35 Yıl 2. Cilt sözleri ve alıntılarını, Siyasette 35 Yıl 2. Cilt yazarlarını, Siyasette 35 Yıl 2. Cilt yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
208 syf.
8/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Yakın tarihi bizzat işlerin içerisinde faal olarak yer almış olan Süleyman Arif Emre ağabeyden dinlemek bambaşka bir lezzet. Ama okudukça bu lezzet bazen ağızda acı bir tatta bırakıyor. Öyle ya her vatansever gördüğümüz, bildiğimiz insanların bizzat vatan üzerindeki gafletleri insanı çok üzüyor. Rabbim layıkıyla yapanlardan razı olsun. Ölmüş olanlarına rahmet eylesin. Süleyman abiye de ayrıca gani gani rahmet eylesin inşallah.
Siyasette 35 Yıl 2. Cilt
Siyasette 35 Yıl 2. CiltSüleyman Arif Emre · Mgv Yayınları · 029 okunma
Cumhuriyet Devri'nde, başlangıçta sanayileşmeye yöneldiğimiz halde sonraları, bu işten Batı'lılarin tesiriyle vazgeçilmiş olmasıyla, heder olan yılların getirdiği gecikmeyi telafi etmek için, güçlü yaygın sü ratli bir ağır sanayi hamlesi başlatmamız gerekiyordu. Bu hamleyi yurt çapında planladıktan sonra Necmettin Bey milletimize ilk
Sayfa 187Kitabı okudu
Reklam
Sultan Aldülhamid Han'a Amerika'daki Ford firması ilk ürettiği otomobilden bir adet hediye göndermiş. Rahmetli bir cuma selamlığına giderken bu otomobile binmiş çok beğenmiş. "Kim getirdi bunu?" diye getiren görevliyi çağırtmış: -Bu arabayı Amerika'dan ne ile getirdiniz? -Limanda duran gemi ile Efendi Hazretleri, -Öyle ise hemen aynı gemi ile gerisin geri ülkenize götürün, -Aman Efendim bir kusur mu işledik? -Hayır bilakis size teşekkür borçluyum. Ama ben bu hediyeyi kabul edersem, vezirlerim paşalarım, beylerbeylerim de ister. Sizden devamli olarak otomobil ve parça, satın almak mecburiyetinde kalırız. Ben parçası ülkemde üretilmeyen makinayı yurda sokmam.
Sayfa 186Kitabı okudu
Bizim görüşlerimizin radyo televizyondan yayınlanması karşımızda olanların mantığına göre başka tehlikelerde taşır. Çünkü bu takdirde trafolar patlar. Bir zamanlar bütün parti liderlerine birer buçuk saatlik parti görüşlerini millete açıklamak için imkan tanınmıştı. "Oh ne âlâ memleket dedik. Arkadaşımız Erbakan, milletimizi dış sömürüden kurtaracak ağır sanayi hamlemizi anlattı ama yine olmadı. Yine sesimizi memleketin % 80'i duymamış oldu. Çünkü trafolar patlar diye devrin enerji bakanı, yurdun büyük bölümünde elektrikleri kestirdi. Sayın Demirel konuşurken, trafolar patlamıyor, Sayın Ecevit konuşurken trafolar patlamıyor, Sayın Türkeş konuşurken trafolar patlamıyor ama ağır sanayi hamlesini anlatacağı zaman Erbakan Bey konuşurken trafolar patlıyor. Patlamasın diye elektrikler kesiliyor...
Sayfa 175Kitabı okudu
Organize olan az kişinin organize olmayan çok kişiye neden galebe çalacağına dair, cemiyetçilikle uğraşanlar (sosyologlar) güzel bir misal verirler. Misal şudur: Bir fabrikada 500 tane jet uçağının birbirine monte edilmemiş sayısız parçaları bir hava hücu munda o haliyle hiçbir işe yaramaz. Onların yerine eğer bir aded montajı yapılmış jet varsa ondan fayda gelir. O halde emperyalist ülkeler bu misallerde olduğu gibi bu organize teşekküllerle işbirliği yaptıkları takdirde, demek oluyor ki tesir altına almak istedikleri başka bir ülkenin kamuoyuna teşkilatlı olmayanlara na zaran daha iyi yön verebilirler.
Sayfa 171Kitabı okudu
AP ve diğer ortaklarla hükümet olduğumuz devrede idi. Kıbrıs Çıkartması'ndan sonra konulmuş olan "Silah Ambargo'sunun" kaldırılması için o Hükümet'in Hariciye Bakanı Sayın İhsan Sabri Çağlayangil bizi temsilen anlaşma şartlarını konuşmak üzere Amerika'ya gidecekti. Kendisine Necmettin Erbakan arkadaşımız gitmeden önce talimat veriyor: -Biz Milli Görüş'ü temsil eden bir partiyiz. Amerikalılarla bu konuda yapacağınız anlaşma devletimizin milli haysiyetine uygun olmazsa biz onaylamayız, diyor ve ona altı esas şart not ettiriyor. Çağlayangil Amerika dönüşünde Hoca'ya müzakerelerin safhaları hakkında bilgi veriyor: -Meğer Hoca siz ne imişsiniz, isminizi söyleyince Amerikalılar hemen şartlarımızı kabul ettiler. Ama önce çok katı idiler. Konuşmalar başlayınca sizin not ettirdiğiniz şartları öne sürdüm. Kabul etmediler. -Sayın Çağlayangil bu şartlar zehir zemberek, kabul etmemiz mümkün değil, siz bizim ne durumda olduğumuzu bilmiyorsunuz, başımızda bir senato belası var. Sizin şartlarınızı katiyyen onlara kabul ettiremeyiz hele biraz yumuşatın bunları, dediler. Ben ise: -Ekselanslar, bu söylediklerinizin hiç önemi yok, bizim başımızda ise bir MSP derdi var, hele onun Genel Başkanı, Başbakan Yardımcısı Sayın Erbakan var. İşte bu şartlar onların şartları, diye cevap verdim. Bu cevabım üzerine iş değişti. İsteklerimizi aynen kabul ettiler. Sizin durumunuz bizimkinden daha zor dediler... Sizi tebrik ederim Hoca. Ne demişler Köroğlu'nun gitmesinden nâmının gitmesi daha tesirlidir. Dediğimiz gibi ya bir de Milli Görüş tek başına iktidara gelirse neler olabileceğini bir düşünün siz.
Sayfa 158Kitabı okudu
Reklam
37 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.