Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sizi Biri Arıyor

Gürbüz Azak

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Anadolu Bir Şeyler Diyor
:) Yengece demişler ki: "Niçin yan yürüyorsun?" "Her yiğidin bir gidişi vardır" demiş.
Sayfa 26 - Zafer YayınlarıKitabı okudu
AKRANLAR
"Neyim, kimim, nerdeyim?" üçgeninin tam ortasında bir an duralarsınız. İnsan, dünyâ, kâinât,... Doğum, ölüm, âhiret... Sebep? Artık "aramaya" başlamışsınızdır. Sebeplerin ılık cevâbı çevre ile bulunur. Kız olun, erkek olun, farketmez. Ar ile vicdan sizi çağırır. Ve akranlar secdelerde buluşur... Hayretin kapıları alabildiğine açıktır. İnsan bu mu? Evet bu... Dünyâ bu mu? Evet bu... Kadın bu mu? Evet... Erkek bu mu? Evet... Hayat bu mu? Evet evet... Rıkz bu, iş bu, helâl bu, haram bu... Hizmet bu... Dünyâ sizi çağırır. Ve akranlar düğünlerde buluşur...
Sayfa 32 - Zafer YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Gülen bir çocuğun üstüne doğmalı gün. Ağrısı dinmiş hastanın, coşkun bir tomurcuğun, tarladaki işçinin üzerine doğmalı*
Anadolu Bir Şeyler Diyor
:) Tembel bir köşeden bir köşeye gitmiş de, "İnsan kuş misâli" demiş.
Sayfa 26 - Zafer YayınlarıKitabı okudu
Anadolu Bir Şeyler Diyor
Haddini bilmeyenler, dinleyin: Buğday çavdara: "Ben gelinceye kadar yerimi tut demiş." Çavdar da "Baklava, börek de olayım mı?" deyince, "Doğru dürüst sacın üzerinde dur da, ince işlere karışma" demiş... Şu Anadolu insanına olan hayranlığım tükenmeyecek. O küçümsenen aklıyla en kâmil sözleri yollayıp duruyor. Aydınına doğru, çok bilen okumuşuna, mürekkepler yalamış evhamlısına doğru. Üstelik kestirmeden, fazladan bir kelime etmeden ve hep tam onikiden. Televizyondan daha renkli, iğnesi de gülü de bol dünyâsı; radyodan geniş yayın alanı ile neşriyâtını sürdürür, ışınlar durur... Anlayana doğru. Hissedene ve kendisini sevenlere doğru... Bâzen de yukarı örnekteki iğneli tavırla hadsizlere yönelerek... Bunca; yanılsaması az, tam yerinde ve hep zamanında yapılan yayın hangi gazete koleksiyonunda var? Nerdeki münevverin yazdığı makâlede, hangi kütüphânede rastlamışsınız? Akla şu geliyor: Millet bâzılarımızın sandığı gibi hamlık yaylasında sığır gütmekte değil. Konya Ovasında balık tutmakta değil. O, geleceği ölçmekle meşgul... O; bir ayın, bir yılın içlerinde yaşamıyor. Oraya kafası dörtköşe aydını sıkıştırıp, kendisi devir ötesi ufukları gözetlemeğe çıkmış. Uzaktan ve yukarıdan bakmaya alışmış. "Tam" bakıyor, "tam" görüyor ve hükmünü eksiksiz veriyor.
Sayfa 25 - Zafer YayınlarıKitabı okudu
Anadolu Bir Şeyler Diyor
:) Sonradan aralarına karışan ayrığa çiçekler: "Çok oluyorsun!" demişler de, "Sıkılan çıksın" cevâbını vermiş.
Sayfa 26 - Zafer YayınlarıKitabı okudu
Reklam
AKRANLAR
Aynı aylarda ve yıllarda doğmuşsunuzdur. Bitmeyen günler, batmayan güneşler ve toz-tomur ağaçlarla dolu pembesi bol dünyâda çocukluğunuzu yaşıyorsunuz. Bir küçük kasaba, bir ufak şehrin kenar mahallesi yâhut kırk hâneli bir köy, kâinâtınızdır. Ağlamayı da, gülmeyi de en iyi becerebildiğiniz, farkında olmadan günübirlik lezzetlerle büyümenin eşiğine adım attığınız zaman, kendinizi sokaklarda bulursunuz. Bahâne boldur. Çelik çomak inadında oyunlarınız, evcilik tadında tebessümleriniz, birdirbir büyüklüğünde hırslarınızla nice tatlı kavgalar ve nice yufka fedâkârlıklarla sokaklar sizi çağırır. Ve akranlar sokaklarda buluşur. Derken; gâh sağlam, gâh yarım pabuçlarla; gâh eksik ve yırtık kitaplarla sizi okumaya gönderirler. Yedi yaşına basmış minik hırslar, silgi-kalem derdinin dışında bir dünyânın yabancısıdır. Koşabildiğin kadar koş, sevinebildiğin kadar sevin, üzülebildiğin kadar üzül. Hiç kaybın olmayacaktır. Yorulmaların, üzülmelerin ve sevinmelerin lezzeti ömür boyu sürecektir. Kitaplar sizi çağırır. Çâre yoktur... Ve akranlar okullarda buluşur...
Sayfa 32 - Zafer YayınlarıKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.