Sözler ve Alıntılar
“Orwell’in Büyük Birader’inin, Stalin’inkine benzeyen bıyıkları olması tesadüf değildi.”
Sayfa 94 - YKYKitabı okudu
Kennedy'nin Beyaz Saray'daki ilk aylarını gerçekten utanç verici hale getiren bir dizi olay izledi. Nisan 1961'de Fidel Castro'nun Küba'sına yapılan başarısız Domuzlar Körfezi Çıkarması; Sovyetler Birliği'nin aynı ay içinde, dünyanın etrafındaki yörüngeye ilk insanı yerleştirme başarısı; Haziran ayında Viyana'da, Krusçev'in Berlin ültimatomunu yenileyişine sahne olan ve kötü geçen zirve konferansı ve Ağustos ayında Doğu Almanya'nın karşı çıkılmadan Berlin Duvarı'nı inşa etmesi. Bundan kısa süre sonra Krusçev, Sovyetler Birliği'nin yakında nükleer silah denemelerine 100 megatonluk tahrip gücüyle -BRAVO'nun boyutunun yaklaşık yedi katı- devam edeceğini açıkladığında Kennedy artık bezmişti.
Sayfa 72 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
“Makyavel bir keresinde sormuştu, bir prensin sevilmesi mi daha iyiydi, yoksa ondan korkulması mı? Bütün haleflerinin aksine Gorbaçov sevgiyi tercih etmiş ve çoğunlukla elde etmişti -ama yalnızca kendi ülkesinin dışında. İçeride ise ne sevgi ne de korku yaratmıştı, sadece küçümsemeydi gördüğü tepki.”
Sayfa 217 - YKYKitabı okudu
Güney Kore'nin Cumhurbaşkanı Syngman Rhee, Washington'daki görevlilerin ve ayrıca Birleşik Devletler'in Japonya'daki işgal ordusunun komutanı General Doughas MacArthur'dan, kuzeyi kurtarma hedefi için defalarca destek aramış ama hiçbir zaman alamamıştı. Aslında, Amerikalıların Güney Kore'den birliklerini çekmesinin bir nedeni, sağı solu belli olmayan Rhee'nin "kuzeye yürüyebileceği" ve böylece kendilerini istemedikleri bir savaşa sürüklemesi korkusuydu.
Sayfa 44 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Dediğini hemen yaptılar, ama yaklaşık 1500 Sovyet askeri ve 20.000 Macar da bu arada öldürüldü. Başbakan olarak gönülsüzce isyan rejimine liderlik eden Imre Nagy tutuklandı ve idam edildi.
Sayfa 100 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Krusçev, daha fazla huzursuzluk olmasını engellemek umuduyla, Temmuz 1956'da, Macar Stalinist lider Matyas Rakosi'nin iktidardan alınmasını ayarlamıştı: Rakosi'ye "hasta" olduğu ve Moskova'da "tedavi" görmesi gerektiğini söylendi.
Sayfa 99 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Lenin'in proleterya diktatörlüğünü nereye kadar sürdürmeye niyetlendiği hiçbir zaman tam olarak bilinmedi. Kesinlikle devrimin amaçlarını, terör kullanımı dahil olmak üzere araçlarını haklı göstermek olarak görüyordu. Ama bütün yetkiyi, sonradan bu süreci sorgulayan -ya da sorgulayabileceğini düşündüğü- herkesi hapse atarak, sürgüne göndererek veya idam ederek sürdürecek olan tek bir bireyin ellerine bırakmayı tercih eder miydi? Lenin böyle yapar mıydı yapmaz mıydı, bilinmez ama Stalin bunu yaptı.
1930'un sonuna gelindiğinde ajanları yaklaşık 63.000 kolektivizasyon aleyhtarını tutuklamış ya da öldürmüştü. 1932 sonunda, 1,2 milyon "kulak" -Stalin'in zengin köylüler için kullandığı kelime- SSCB'nin ücra köşelerine sürgüne gönderilmişti. 1934 yılına gelindiğinde, en az 5 milyon Ukraynalı, sonuçta ortaya çıkan kıtlıkta açlıktan ölmüştü. Stalin sonra hükümet ve parti görevlilerini tasfiye etmeye başlamış, ilave 3,6 milyon insanın hapse atılmasına ve sadece 1937-1938'de, yaklaşık 700.000 kişinin idam edilmesine neden olmuştu. Bunların içinde Lenin'in birçok yaşayan arkadaşı vardı. En çok göze çarpan istisna, Stalin'in daha sonra izlettirip 1940 yılında Meksika'da öldürttüğü Lev Troçki'ydi. O aşamaya gelindiğinde, bir tarihçinin tahminine göre, Stalin diktatörlüğü -sadece iktidarda kalma uğruna- 10 ila 11 milyon insanın hayatını sona erdirmiş ve mahvetmişti.
Sayfa 92 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu