Sayfa Sayısına Göre Soğuk Temas Sözleri ve Alıntıları
Sayfa Sayısına Göre Soğuk Temas sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Soğuk Temas kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tarihsel an, bir gözlemcinin bilincinde ortaya çıktığı haliyle, iki bilardo topunun çarpışmasına benzer; kendisinin maddi bir yanı yoktur, daha çok etrafında devam eden karmaşık fiziksel süreçlerin sonucudur.
Bireyler eylemde bulunurlar ve bunu yaparken de tamamen gerçekçidirler, dünya tini için ellerini taşın altına sokmak gibi bir düşünce akıllarından bile geçmez.
1919 'da Berlin gazeteciler bölgesinde gerçekleşen silahlı çatışmalardan 1933'te diktatörlük yasalarının çıktığı Reichstag oturumuna kadar dehşet verici utanç ve rezalet sahneleri görürüz. Mağdur olanlar utançlarının üstesinden gelebilmek için yeni siyasal hareketlerin maskelerine bürünmüşlerdir.
Vicdan buhranı, bir utanç kültürünün dışsallıklarına yönelik bir özlem üretir. Bu yeni bir motif değildir, Friedrich Nietzsche'nin bu motifi hep vurguladığı, elbette, uzun zamandır malumdur. Ama artık -suçluluk kültürünün dünya savaşında çöküşünün ardından- bu motif artık özellikle elverişli bir zemin bulmuş olur. On dokuzuncu yüzyıl psikolojisinin öznenin imgesini iyiden iyiye iç içe geçirdiği "suçlu kişiliğin yarattığı muazzam komplikasyon"u fırlatıp atma arzusu yeni nesnellik akımının yazılarında da ifade bulur. Yeni nesnelliğin imgelerinde bireyler hareket makinelerinden öte bir şey değildirler, duygular motor reflekslerden ibarettir, karakter de hangi maskenin takıldığı meselesidir. Bireysel davranışı dışsal yargılar ve kurallar yönlendirir ve başkalarının algılarından oluşan ağa verilen tepki benliği tanımlamayı sağlar. Sokağın gürültüsü ruhun evine nüfuz eder.
1930'larda toplumsal mücadelenin müthiş utandırma tiyatrosunun tasviri edebi olarak en yüksek noktasına çıkar. Elias Canetti'nin Kitle ve İktidar'ı dilsiz iktidar kümelenmelerine dair panoramik bir tasvir sunar. 1920'lerin yazarlarının yaptığı utanç kültürü tariflerinden yola çıkarak beden pozisyonları hakkında kapsamlı bir yorumlayıcı analiz görürüz bu kitapta. Canetti boyun eğme ve tabiyetin işaret dilini deşifre eder. Başkalarıyla temastan korkan bireyler kitlelere kaçar ve orada utanca karşı korunma imkanı bulurlar. Böylece kendileriyle olup biten her şey arasına mesafe koymanın gerektirdiği disiplinden kurtulmuş olurlar; güven alanlarını ötekilik alanlarından ayırabilmek için kişisel ayırma teknikleri uygulamaya gerek kalmaz, çünkü bu görev, aynı zamanda bireysel kişiliğin sınırlarını muazzam miktarda genişletme vaadinde de bulunan kitle oluşumunun kendisi tarafından devralınır. Canetti kitle davranışının çeşitli biçimlerini betimler, ama yaptığı gözlemler ordu veya parti aygıtı gibi "yapay gruplar"ın (Freud) takip ettiği mekanizmalara çok daha uygun düşer. Jestler hakkındaki kitabı aslında doğa tarihine bir katkı haline gelir. Bedenlerine şematik olarak kaydedilmiş emirlerden kaçmayı başaramayan mahluklar gösterir bizlere Canetti.
Tarihsel sürecin diyalektiğine güvenen insanlar, olayların seyri bozulup işlevsel "sistem" ile rasgele anarşiden oluşan manasız bir bulamaca dönüştüğü zaman dehşete kapıldıklarını görürler.