Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Helmut Lethen

Helmut LethenSoğuk Temas yazarı
Yazar
0.0/10
0 Kişi
4
Okunma
3
Beğeni
393
Görüntülenme

Hakkında

Kültür eleştirmeni Lethen 1939’da Almanya’da doğdu. Bonn ve Amsterdam Üniversiteleri ile Berlin Özgür Üniversite’de edebiyat, sosyoloji ve din felsefesi eğitimi gördü. Doktora tezini “yeni nesnellik” üstüne yazdı. 1971-76’da Berlin Özgür Üniversite’de çalıştı, 1977-95’te Utrecht Üniversitesi’nde dersler verdi. 1996-2004’te Rostock Üniversitesi’nin Çağdaş Alman Edebiyatı bölümünde çalışmalarına devam etti. Misafir öğretim görevlisi olarak Chicago, Kalifornia (UCLA), Indiana Üniversitelerinde bulundu. 2007’den beri Viyana’daki Kültürel Çalışmalar İçin Uluslararası Araştırma Merkezi’nin (IFK) başkanlığını yapıyor.
Unvan:
Kültür Eleştirmeni,Yazar
Doğum:
Almanya, 1939

Okurlar

3 okur beğendi.
4 okur okudu.
30 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Zaman kökeninden uzaklaşmıştır. İnsanın yaşamak istediği gibi değil de yaşayabileceği gibi yaşamasından başka yapacak bir şey kalmamıştır. Kaderin bize bahşettiklerini bizden esirgediklerinden üstün görmek zorun­ludur.
1924 'teki antropolojisinin ilkeleri şöyle özetlenebilir: İnsan do­ğası gereği yapaydır. Dünyaya ayrıksı, egzantrik bir konumda gelir ve yaşayabilmesi için etrafındaki kültürel bağlamda bulabileceği ikinci bir doğanın yapaylığına muhtaçtır. Tarih, insanların sürekli olarak nesnel yapılar geliştirmekle meşgul oldukları ve bu yapıları kendi varoluşlarının mecrası ve ölçüsü olarak ibraz ettikleri bir sü­reç haline gelir. İnsan varoluşunun yapay koşul ve biçimlerinin bu şekilde tanınmasının antropolojinin gelişimi konusunda çok geniş kapsamlı etkileri olacaktır; Amold Gehlen sonraları kendi kurumlar kuramını insanların doğası gereği kültürel varlıklar oldukları ilkesi üzerine kuracaktır.
Reklam
Acı ve üzüntü çeken ilkel denen insan yüksek sesle yakınır, elbiselerini yırtar ve kendi eliyle kendisini yaralar; bütün bunları günümüz insanının sessiz kalıp, koluna yas kurdelasını takarak işine gücüne koyulduğu du­rumlardan esasen farksız durumlarda yapar.
Sayfa 119Kitabı okudu
Aşın iyilik yüzünden kötü olmamalı: Hiç kızmayan birinin payına dü­şen şeydir bu. Bu duyarsız tipler insan (persona) denmeyi pek de hak et­mezler. İçinde bulundukları durum her zaman miskinlikten kaynaklanmaz, aksine beceriksizlikten kaynaklanır. Duyarlılık, uygun vesile olduğunda, bir kişilik eylemidir: Kuşlar korkulukla genellikle alay eder.
Sayfa 136Kitabı okudu
1930'larda toplumsal mücadelenin müthiş utandırma tiyatrosu­nun tasviri edebi olarak en yüksek noktasına çıkar. Elias Canetti'nin Kitle ve İktidar'ı dilsiz iktidar kümelenmelerine dair panoramik bir tasvir sunar. 1920'lerin yazarlarının yaptığı utanç kültürü tariflerin­den yola çıkarak beden pozisyonları hakkında kapsamlı bir yorumlayıcı analiz görürüz bu kitapta. Canetti boyun eğme ve tabiyetin işaret dilini deşifre eder. Başkalarıyla temastan korkan bireyler kit­lelere kaçar ve orada utanca karşı korunma imkanı bulurlar. Böyle­ce kendileriyle olup biten her şey arasına mesafe koymanın gerek­tirdiği disiplinden kurtulmuş olurlar; güven alanlarını ötekilik alanlarından ayırabilmek için kişisel ayırma teknikleri uygulamaya ge­rek kalmaz, çünkü bu görev, aynı zamanda bireysel kişiliğin sınırla­rını muazzam miktarda genişletme vaadinde de bulunan kitle oluşu­munun kendisi tarafından devralınır. Canetti kitle davranışının çe­şitli biçimlerini betimler, ama yaptığı gözlemler ordu veya parti ay­gıtı gibi "yapay gruplar"ın (Freud) takip ettiği mekanizmalara çok daha uygun düşer. Jestler hakkındaki kitabı aslında doğa tarihine bir katkı haline gelir. Bedenlerine şematik olarak kaydedilmiş emirler­den kaçmayı başaramayan mahluklar gösterir bizlere Canetti.
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
Henüz kayıt yok