12 Eylül Yönetimi Dönemi

Sokaktaki Askerin Dönüşü

Nevzat Bölügiray

Sokaktaki Askerin Dönüşü Posts

You can find Sokaktaki Askerin Dönüşü books, Sokaktaki Askerin Dönüşü quotes and quotes, Sokaktaki Askerin Dönüşü authors, Sokaktaki Askerin Dönüşü reviews and reviews on 1000Kitap.
bitirirken;
tarihi yanlışın acısını çeken sadece ve sadece Türk ulusu olmuştur...
Sayfa 247Kitabı okudu
Terör konusunda yapılan en büyük yanlışlıklardan birisi de özgürlükleri terörün nedeni olarak görmüş olmaktır. Sanılmıştır ki, çok özgürlük çok teröre, az özgürlük az teröre neden olur... Ne büyük bir yanılgı... Çünkü, şimdi hem özgürlükler kısıtlı, hem de terör, Doğu ve Güneydoğu başta olmak üzere, sürüp gidiyor...
Sayfa 244Kitabı okudu
Reklam
«12 Eylül'e kadar akan kan nasıl oluyor da 13 Eylül'de duruyor» sorusu artık önemini yitirmiş olmalıdır. Çünkü, 12 Eylül'de demokratik rejime ara verilmiş, askeri bir yönetim iş başına gelmiş ve antidemokratik yasa ve uygulamalar olanca ağırlığı ve şiddeti ile yürürlüğe konulmuştu. Tüm Türkiye'de sıkıyönetim uygulanmaya başlanmıştı. Çünkü, 13 Eylül günü terörü yönlendirenler bir «Komutlar terörü durdurmuşlardı. Artık, bundan sonra önemli olan, «Terör 13 Eylül'de nasıl durdu» sorusu değil «Türkiye'de terörü başlatan ve durduran güç ya da güçler kimdir?» sorusu olmalıdır. Çünkü, hâlâ bunun yanıtını kesin olarak hiç kimse verebilmiş değildir.
Sayfa 244Kitabı okudu
«12 Eylül hedefine varmıştır» denilebilir mi? Hele, verilen sözlere karşın; Atatürk Devrim ve ilkeleri'ne ters bir yönetime ülke teslim edilirken, terör yeniden canlanmasın diye yaratılan baskı düzeni ve kısıtlamalar, görünürde terörü önlemek bahanesiyle, gerçekte ise iktidarın ömrünü uzatmak amacıyla kullanılırken, TBMM ve hükümet yerine «Tek adam» yönetimi egemen olurken, nasıl olur da «Parlamenter demokratik düzene» tam olarak geçtik denilebilir?..
Sayfa 243Kitabı okudu
Doğruluktan ayrılmayın, yükselmek uğruna gerçekleri saklamayın, her zaman ve her yerde gerçekleri, doğrulan ve inandıklarınızı söyleyin. Bir rütbe ya da makam uğruna kişiliğinizden vazgeçmeyin...
Sayfa 237Kitabı okudu
Eskiden çalanlar için: «Sana hırsız derler, ama çocukların asil olur» sözü bugün için geçersiz oluyordu. Çünkü, bugün hırsızların kendileri asil oluyor artık!.
Sayfa 228Kitabı okudu
Reklam
Gericilik konusunda benim çözemediğim önemli bir çelişki de gericilik tanımındaki kargaşadır. Çünkü bir yandan, MiT. başta olmak üzere, istihbarat kuruluşları, bizler, dasin ve aydın kesim, gerici tehdidinin ülkemizde giderek artığını ileri sürerken, diğer yandan, CHP. ve askeri ik, tidarlar dönemi de dahil olmak üzere, tüm iktidarlar zamanında bu savlarla yakalananların büyük çoğunluğu yargida aklanmışlardır. Bu durumda, insanın aklına şu soru gelmez mi? Ya bu bilgileri veren istihbarat birimleri doğru bilgi veremiyorlar ya da yasalar ve yargi organları yetersiz kalıyor. Çünkü, hem bir suçun olduğu savinda bulunulurken hem de o suçun varolmadığı söylenemez. Bir suç ya vardır, ya da yoktur, gericilik konusunda ise ne olduğu belirsizdir... Belki de bu çelişkimizin çözüm yolu; çoğulcu, katılımci ve özgürlükçü tam bir demokratik yapılanma içinde, şiddete kapalı olan, her türlü görüş, düşünce ve eğilimdeki örgütlenmeyi serbest bırakmaktır. Şeriatçı, Nakşibendi, İslâmcı ya da kominist partileri ile demokratik bir düzen, belki de tüm korkularımıza karşın, ülkemizin çok sesli, ama kavgasız, çatışmasız bir ortama kavuşmasına yardımcı olabilir. Belki...
Sayfa 224Kitabı okudu
TSK'ni, yollarında en büyük engel olarak gören gerici örgütler, onu etkisiz bir duruma getirmek için kuşkusuz her türlü yolu denemekten çekinmeyecektir. Gerici örgütlerin sonuç amaçları; Atatürkçü, laik, çağdas ve demokratik yığınlarla kesin bir hesaplaşmaya girmektir. Onlar buna hazırlanırken, tüm devlet güçleri ile toplumun da, bu yönde, büyük bir çaba ve uğraş içine girmesi zorunludur. Devlet kadroları, parti liderleri, basın, öğrenciler, işçiler, TRT ve her laik kişi ve kurum bu uğraşın, bu savaşın içinde yer almalıdır. Bu takdirde, gericilerin amaçlarına erişebileceklerini sanmıyorum.
Sayfa 224Kitabı okudu
MGK'nin bilerek gericiliği desteklediği söylenemez. Ben, MGK'nin üyelerinin, her Türk subayı gibi, Atatürk'e ve O'nun Devrim ve ilkeleri'ne gönülden bağlı olduklarını da bilenlerdenim. Buna karşın, gericilik ile toptan ve yoğun bir savaşıma girişmemiş olmaları, yönetimin yönünün sağa eğilimli olması, dolaylı olarak, gericileri de yüreklendirmiş ve gelişmelerine neden olmuştur. Hele, 1983 seçimleri ile gerici yönü ağır basan bir yönetimi işbaşına getirmiş olmaları, onlara yönelen bu tür savları adeta doğrular bir görüntü yaratmıştır.
Sayfa 221Kitabı okudu
Allah Allah dertleri neymis ki
Nakşi Şeyhi Mehmet Zahit Kotku'nun, Süleymaniye Camisi Bahçesi'ne gömülmesi için MGK'nin Özel Kararname çıkartmasını ise Atatürkçülük ile hiç bağdaştıramıyorduk...
Sayfa 207Kitabı okudu
59 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.