Konusu: Tanıtım bülteninden;
“Derin bir nefes al Umut! Ben yanındayım...”
Karanlık silüetli zorbalar sanki korkmuş gibi birden durdular. Bu ses bana ümit vermişti. Sanki azıcık hava girebilmişti kilitlenen boğazımdan içeri. Ben sakinleştikçe kadının sesi daha da netleşiyor, adamlar da garip bir şekilde benden adım adım uzaklaşıyordu.
“Onlar gidecekler merak etme!” dedi sesin sahibi ve tekrar benden derin bir nefes almamı istedi. Ben nefes aldıkça karanlık giderek dağılıyordu. Gözümün önü açıldıkça her şey tanıdık gelmeye başlamıştı. Yatağın karşısındaki duvara monte edilmiş televizyon, sol köşedeki ayaklı lamba ve onun bitişiğindeki sarı koltuk... Korkarak çevirdim başımı sağa doğru. Neyse ki camdan beşik yerinde duruyor, Ahmet içinde yatıyordu. Başında ise beti benzi atmış hemşireler, hasta bakıcılar, korkulu gözler... Odanın duvarlarında ise sabah ezanının sesi yankılanıyordu.
İnceleme: Yolum Umutla serisinin ikinci kitabı olan Sol Yanım Umut da yine sürükleyici ve akıcı bir kitaptı. Olaylar devam ediyordu fakat daha farklı ve daha merak ettirici bir şekilde. Asla tahmin edemeyeceğim güzel ters köşeler vardı. Birinci kitaba göre farklı işlenişi hem hikayeyi canlı tutmuş hem de okuru sıkmayan nitelikte olmuş. Ayrıca kitabın içindeki çalma listesi beni çok mutlu etti. O şarkılar eşliğinde kitabı okumak çok keyifliydi. Bu güzel seriyi kesinlikle tavsiye ediyorum ve keyifli okumalar diliyorum.