Sömürgecilik Tarihi

Raimondo Luraghi

Sömürgecilik Tarihi Quotes

You can find Sömürgecilik Tarihi quotes, Sömürgecilik Tarihi book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
İnsanın kendini yönetmekten aciz olduğu yolundaki doktrini tahtlarda oturanlar destekler.
Sayfa 262
Bir Dünya Vermiş Olan Adam Kolomb Külleri, ilk büyük seferini yaptığı Hispaniola’ya kadar okyonusu bir kez daha geçecekti. Boyunduruğu altına almış olduğu Atlantik’e karşı, külleri, sonsuza dek dinlenecekti. Başkaları da yola devam edecek, dünyanın çevresini dolaşacak, Cipangu Adası’na ve Cathay’a ulaşacakşardı. Ama yalnız o, yolu açmış ve yönü göstermişti. Başkaları imparatorluklar ele geçirereklerdi: ama keşfin olduğu gibi istilanın da temellerini o atmıştı; İspanya’nın Yeni Dünya’daki kudretinin temellerini o atmıştı.
Reklam
Ekonomisi tarıma ve zanaata dayanan teknik yönden geri kalmış insanların daha ilerlemiş tekniğe sahip uluslar tarafından boyunduruk altına alınmaları anlamındaki modern sömürgecilik doğuruyordu. bu bakımdan sömürgecilik modern endüstriyi uygarlığı ile daha geri bir tekneye sahip ve özellikle tarıma dayanan başka bir uygarlık ya da kültür arasındaki mücadele oldu. bununla birlikte sömürgeciliğin temelinde makineye dayalı uygarlığın iki yönlü bir uygarlık olduğunun Avrupalılar tarafından unutulması da vardı.
Canavarlar, dünyayı paylaştıktan sonra, yağmaladıklarını yeniden paylaşmak için kapışıyorlardı.
Sayfa 271
Ekonomisi tarıma ve zanaata dayanan teknik yönden geri kalmış insanların daha ilerlemiş tekniğe sahip uluslar tarafından boyunduruk altına alınmaları anlamındaki modern sömürgecilik doğuruyordu. bu bakımdan sömürgecilik modern endüstriyi uygarlığı ile daha geri bir tekneye sahip ve özellikle tarıma dayanan başka bir uygarlık ya da kültür arasındaki mücadele oldu. bununla birlikte sömürgeciliğin temelinde makineye dayalı uygarlığın iki yönlü bir uygarlık olduğunun Avrupalılar tarafından unutulması da vardı.
Afrika ve Ortadoğu halkları, Türk baskısının yerine İngilizlerin parmaklarında oynattıkları birkaç kukla hükümet kurmakla yetindiklerini, Suriye ve Filistin gibi ülkelerin tümünün sömürge olarak İngiltere ve Fransa topraklarına katıldığını ( Milletler Cemiyetinin himayesi gibi uydurma bir nedenle) görünce derin bir düş kırıklığına uğradılar ve aldatıldıklarını anladılar.
Sayfa 296
Reklam
Köle ticaretinin gelişmesiyle, köleye sahip olmak yabanıl bir insan avcılığına dönüştü. Yalnız daha güçlüler daha zayıfları satmakla kalmıyor; aile ilişkileri de bununla beraber kendiliğinden çözülüyordu. Analar ve babalar, değersiz eşya gibi çocuklarını; çocuklar da ana babalarını Portekizlilere satmaya koyuldular. Portekizliler de bu köleleri kızgın demirle koyunlar gibi damgaladılar.
Oysa, yalan söylemek çirkin bir şeyse, insanın kendi yalanlarına inanması daha da çirkindir.
Sayfa 205
Batı Avrupa denen toprak parçası üzerinde dünyanın o güne kadar görmediği bir çeşit uygarlık oluşmuştur. üretimi fazlasıyla çoğaltmakta gecikmeyecek olan ve ileri tekniğe dayanan makine uygarlığı ortaya çıkmıştır. haklı olarak bu uygarlığın ve bu çağın ideolojisini yansıtan Francis Bacon bu konuda şunları söylemiştir: "eskilerin bilmediği çok yakın olmakla birlikte köklerini karanlıkta kalan ve daha çok 3 keşifte kendini açıklıkla gösteren buluşların gücünü etkilerini ve sonuçlarını inceleyelim. yani matbaacılık sanatını, barutu ve pusulayı inceleyelim bunların hepsi dünyanın görünüşünü ve koşullarını toptan değiştirmiştir. birincisi edebiyatta, ikincisi askerlik sanatında, üçüncüsü de denizcilikte değişiklik yapmıştır. bu değişiklikleri sayısız başka değişiklik izlemişti. bu keşifler insanlığın işlerine hiçbir imparatorluğun ve hiçbir varlığın yapamadığı etki yapmış olduğunu söyleyebiliriz."
Altın Yok
Bu adada altın vardı: doğruyu söylemek gerekirse fazla değildi ama en güzel umutları ateşlemeye yeterliydi altın daha çok Cibao bölgesindeki kıyılarda bulunuyordu. küçümsenmeyecek miktarda altın yükleyebildiler. Ama altın dışında bu mutlu toprakların işletilmesine ve sömürge haline sokulmasına olanak verecek başka zenginliklerin de bulunduğu kolomb'un gözünden kaçmamıştı. Hispaniolanın Kuzey kıyısında küçük bir kale yapıldı ve özellikle Deniz kızı kazasına uğramış olan santa marianın tayfalarından oluşan küçük bir garnizon burada bırakıldı. bundan sonra da 16 Ocak 1493'te dönüş için yelkenler açıldı. bu yolculuğun kolomba çıkardığı güçlükler çok büyük oldu Azor adalarına doğru öylesine korkunç kasırgalara tutuldular ki gemilerin her şeye dayanan sağlamlığı ve tayfaların olağanüstü yetenekleri sayesinde kurtulabildiler.
175 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.