Sömürgecilikten Küreselleşmeye

Noam Chomsky

Sömürgecilikten Küreselleşmeye Posts

You can find Sömürgecilikten Küreselleşmeye books, Sömürgecilikten Küreselleşmeye quotes and quotes, Sömürgecilikten Küreselleşmeye authors, Sömürgecilikten Küreselleşmeye reviews and reviews on 1000Kitap.
ABD, bir ülkenin resmi demokrasisinin olup olmadığını önemsemez; önemli olan, ülkenin ABD egemenliğindeki dünya sistemine uyup uymadığıdır. Onun için temel sorun, bir ülkenin soyulmaya ya da yabancıların yatırım yapıp serbestçe sömürmelerine izin verip vermeyeceğidir. Ülke buna izin ver­dikten sonra, hangi siyasi sistemi benimserse benimsesin, ister faşist, ister demokratik, ister komünist olsun fark etmez. Fakat bir ülke kaynaklarını kendi halkına yönlendirmeye başlarsa işte o zaman o ülkenin yok edilmesi gerekir.
Sebebi ne olursa olsun i­dam haklı bir ceza değiIdir. Tüm düşünceler bir yana, insanları öldürmemelisiniz.
Reklam
Her çeşit politik bilincin ya da politik katılımın yükselişi, ABD’deki liberal çevrelerde büyük korku yaratıyor. Avrupa’da da bu böyle. Nerede doğrudan bir siyasi katılım varsa, orada egemenler için büyük bir korku var demektir.
Amerikan toplumunda, dini bağlılık olağanüstü seviyede, tüm diğer sanayileşmiş toplumlardan daha fazla.
Amerikan toplumu olağandışı bir toplum. Bel­ki de dünyanın en bilinçli burjuvazisine sahip, oldukça iyi ör­gütlü ve dikkatliler. Örneğin, bir halkla ilişkiler endüstrisinin dünyanın her yerinden çok daha gelişmiş olduğunu söyleyebili­riz. Yüzyılın başlarına dek uzanan, sermayenin yönetimindeki bu örgütlü propaganda ve ajitasyon sistemi doğrudan halkın beynine yönelmiş durumda.
ABD’nin Latin Amerika tarihi, halkçı hareketle­ri yok etmek, herhangi bir bağımsızlık hareketini parçalamak ve bölgenin kontrolünü elinde tutmasına yardım edecek baskıcı diktatörlükler kurmak üzerine kuruludur. ABD’nin modern dünyanın gerçek korku odaklarından biri olmasının ana nedeni de işte budur. Bir yüzyıldan fazladır bu durum devam ediyor.
Reklam
Dikkat ettiyseniz ABD bu­nu hep yapıyor. Kontrolü dışına çıkmaya başlayan her ülke ve her bölgede bu yola başvuruyor. Eğer bir ülkeyi yok edemezsek ya da istila edemezsek Ruslar’ın kollarına itiyoruz, çünkü böylece diğer nedenlerden dolayı yapılacak bir saldırı için de mazeret doğuyor. Bağımsız kalkınmayı kesinlikle önlemek zorundayız, işte bu yüzden saldırıyoruz ve bu yüzden bir mazerete ihtiyacı­mız var. Elimizdeki tek mazeret, saldırdığımız yerin bir Rus üs­sü olması; ve bu yüzden orayı bir Rus üssüne çeviriyoruz. Yapı­lanlar tamamen birbiriyle tutarlı şeyler.
Abd'de seçimler!!!
Başkanlar, genelde devlet gücünü elde etmede çıkarları olan büyük yatırımcı grupların halkın önüne sürdüğü figürler. Bu gruplar, seçildiği zaman yatırımlarını garantiye alacak birisini öne süruyorlar. İşte bu yüzden başkanlık seçimi kampanyaları bir çeşit Hollywood gösterisine dönüşüyor. Amaç adayı pazar­lamak olunca, oy verenler yatırımcı grupların birini veya diğeri­ni seçmeye zorluyorlar. Hatta bu durumu “başkan satışı” diye adlandırıyorlar.
Uluslararası hukuk ABD’ye uygulanmaz, iktidardakiler mahkum edilemez. Kanun­lar güçsüz insanlara uygulanır. Bu hukukun özellikle de ulusla­rarası hukukun doğasında olan bir şey.
Eğer birisi kâr maksimizasyonu yapmamayı öğretirse o artık yönetici olamaz, çünkü bu şirketin doğasına aykırı bir durumdur. Şirketlerin do­ğası kâr maksimizasyonu, ABD’nin doğası da ülkenin baskın gruplarının çıkarları için küresel kontrolü maksimize etmektir. Bu tavırları kabullenmeyenler sistemin parçası olamazlar.
68 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.