Son 100 Gün

Patrick McGuinnes

Son 100 Gün Posts

You can find Son 100 Gün books, Son 100 Gün quotes and quotes, Son 100 Gün authors, Son 100 Gün reviews and reviews on 1000Kitap.
368 syf.
1/10 puan verdi
Çavuşesku romanyası ve insanları kirli pis kokuyor anladık tamam betimlemeye doyamadı. kitap dandik macera filmi gibi. bir solcu akademisyenin kitap önerisiydi bir daha önerilerini çok okurum.
Son 100 Gün
Son 100 GünPatrick McGuinnes · Habitus Kitap · 201512 okunma
368 syf.
6/10 puan verdi
Daha önce Çavuşesku Romanya'sına dair bulabildiğim tek kurgu kitap
Komünist Bir Kocakarıyım
Komünist Bir Kocakarıyım
olmuştu. Bir edebi şaheser değildi ama yeterliydi. Son 100 Gün'ü ise konusunu okuyup hemen aldığımı hatırlıyorum. (Fiyat etiketi hala 32 TL basılı) Ama okuma sırası çok geç geldi. Nasıl ki
Teke Şenliği
Teke Şenliği
Dominikli diktatör Trujillo'nun son gününü anlatıyorsa Son 100 Gün de Rumen diktatör Çavuşesku'nun tiranlığının yıkılış günlerini anlatıyor. Bir İngiliz göçmenin gözünden anlatılan olayların kurgusal kısmında pek bir çekicilik yok. Öyle olunca ben de satır aralarındaki gerçekliklere konsantre olmak durumunda kaldım. Demir Perde'nin sonu geldiğinde tüm Doğu Avrupa'da domino taşları gibi teker teker birbiri üstüne yıkılan idarelerin batışı aşağı yukarı birbirinin aynıydı. Ama Çavuşesku'nun sonu diğer hepsinden ayrıksı bir yerdeydi. Çünkü onun son mitingi de, yargılanması da kurşuna dizilmesi de televizyon kanallarından canlı yayımlanmıştı. Bu belki de kendinden sonra gelecek olanlar için sağlam bir ibret vesikasıydı ama pek de öyle olmadı. Kitabın da söylediği gibi ne de olsa genelev yeniydi ama orospular eskiydi. '80'li yılların Romanya'sına dair bir başka kitabı daha okumaya gerek var. Diktatörlüklerden alınacak çok dersler var zira.
Son 100 Gün
Son 100 GünPatrick McGuinnes · Habitus Kitap · 201512 okunma
Reklam
"Eğer sosyalizm size yol göstermemiş olsaydı siz kapitalist üilkelerde yaşayan kişilerin çalışma, düzgün bir gelir elde etme, ücretsiz sağlık ve eğitim hizmetlerinden yararlanma hakları olur muydu sanıyorsun? Refah ilkesi? Ulusal Sağlık Hizmeti? Sosyalizm size işverenlerinizin ve patronlarınızın bazen babalık ederek, bazen de sosyal vicdanları nedeniyle verdikleri șeylerin aslında hayatın gereklilikleri, minimum seviyesi olduğunu gösterdi. Bunları hak görmenizi sağlayan şey sadece sosyalizm. Sosyalizme kadar bunlar sadece imtiyaz, rastgele verilmiş sadakalar veya șanstan ibaretti. Sosyalizm olmadan, Lenin, Troçki, Victor Serge olmadan bunlar hayal bile edilemezdi. Kapitalizm bu iyileşmiş halini bize borçlu."
Sayfa 235Kitabı okudu
Çavuşesku heykelleri her zaman gerçek boyutlarının bir buçuk katı büyüklüğünde yapılıyor, bu yüzden yanına yaklaştığınızda sizden gerçekten daha büyük bir insanla karşı karşıya olduğunuz hissini veriyordu, kendinizi sinir bozacak kadar insani bir şekilde ufalmıș hissediyordunuz, Saddam Hüseyin veya Kim Il Sung yirmi beș metrelik heykeller yaptırmıştı ama Çavuşesku asla. Kendisini doğaüstü değil insanüstü olana inanan ateist bir devletin liderine yakışacak şekilde, sadece herkesten farklı, üstün bir insan türü olarak gösteriyordu. Çavuşesku heykellerini ölçüsüz ve rahatsız edici yapan șey işte tam da bu ölçülü büyüklükleriydi.
"...bebeğini kaybettiği için onu karakola götürmüşler. Düşük yapmak birçok yerde trajedi olarak adlandırılabilirse de burada bir suç." "Suç mu?" "Başkan Yoldaş Gelişimin Feneri Nikolay Çavuşesku'nun, Fikrin Tuna Nehri olan adamın ta kendisi söyledi bunu, evet gerçekten ve kelimesi kelimesine, fetüs halkın maldır, dedi... Kimse bu boktan ülkede bir çocuk dünyaya getirmeyi elbette istemiyor ama bizim Nik her ailenin en az üç çocuğu olması gerektiğini ilan etti. Popülasyonun artması gerekiyor! Beslenemeyecek, iş bulamayacak, boktan bir hayat sürecek olsalar da... canları cehenneme, doğum kontrolü suç, kürtaj suç, doğum kontrol hapı da öyle. Düşük yapmak, kahretsin, o da suç!"
Eğer amaç yabancı devlet adamlarından birine Bükreş'i göstermekse polis arabalarından indirilen mallar, ekmek ve sebzeler, insanların çoğunun varlıklarını bile unuttuğu etler, meyveler dükkan vitrinlerine yerleştirilirdi. Ziyaretçiler bunları iyice görebilsin diye arabalar yavaşlardı. Konvoy geçtikten sonra mallar tekrar arabalara yerleştirilerek diplomatik ve Parti'ye ait mağazalara geri götürülürdü. Eger konvoyda sadece Çavuşeskular varsa arabalar boșaltılmış yollardan saatte yüz kilometre hizla geçip giderdi. Nikolay ve Elena bekleyen insanları görmekten hoșlanmıyorlardı; ortamın yokluktan, kıtlğın küçük düşürücü manzarasından temizlenmiş olması gerekiyordu. Aynı anda, Bükreş'in iki ayrı yerinde daha aynı sahne sergilenirdi: sirenler, arabalar, Çavuşesku'nun konvoyu; gerçek ve sahte olanları Avrupa'nın en kederli diktatörlüğünün içinden hızla geçip giderdi. Arabalardan biri Çavușesku'nun köpeğine tahsis edilmişti, onun bile iki dublörü vardı; zulmü sadece abesliği ile boy ölçüşebilen bir dünyaya ilişkin, artık kimsenin anlatmaya bile dayanamadığı bir fıkranın son noktası da buydu.
Reklam