Son Dünya Quotes

You can find Son Dünya quotes, Son Dünya book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Tanrı/Kral Augustus
Senato, Augustus’u tanrı katına yükseltmişti. Bu dönüşümü demir/kent haftalar sonra duyduğunda, Roma’da tutuklulardan oluşan bir işçi ordusu çoktan yeni tapınakların temellerini kazmaya, yapı iskelelerinde canı çıkasıya çalışmaya başlamış, Via Anastasio tüm umutlarını yitirmiş ve yeni diktatör çoktan sarayın cumbalı penceresinden gergedanın çamur birikintisine gözünü dikmişti. Tiberius Claudius Nero, Tanrı’nın üvey oğlu, babasının mirasını öylesine zarar vermeden koruyordu ki, ne eski yasalara karşı çıktı ne de sürgün kararlarından bir tekini kaldırdı. İktidarın tüm sorunları ve kararlarında Tanrı’ya öylesine öykünüyordu ki, sonunda onun adını alarak kendini Iulius Caesar Augustus ilan etti.
Sayfa 102 - 1. baskı - Haziran 2003
Kyane, sevgilim Bütün mektuplarımızın sonuna yazdığımız, bütün ayrılışlarımızda dile getirdiğimiz o serinkanlı sözcüğü anımsa… Bu sözlerin sonunda da bir kez daha yinelemek istiyorum onu. Bil ki tek isteğim budur: Hoşçakal. NASO
Sayfa 103 - 1. baskı - Haziran 2003
Reklam
Her mekânın kendine ait bir yazgısı vardır.
Sayfa 106 - 1. baskı - Haziran 2003
Devlet Sürgünleri
Bir sürgünün artık toplum yaşamına katılmaya hakkı olamazmış. Yalnızlığının yükünü, tıpkı devlete karşı işlediği suçların sorumluluğu gibi, tek başına taşımalıymış. Daha işin başında, sürgüne yol arkadaşlığı yapabilmek için İmparator’un izin vermediği biri, şaire olan yakınlığını artık geri dönülmez biçimde unutmalıymış. Bu yasağın kalkması artık düşünülemezmiş.
Sayfa 99 - 1. baskı - Haziran 2003
Naso’nun postayla gönderdiği dilekçeler, ulakların ellerinin bıraktığı lekelerle, mevsimlerin nemi, gözyaşları ya da tuzlu su serpintilerinin neden olduğu lekelerle ve örselenmiş olarak metropole ulaşıyor ve İmparator’a doğru giden geçitlerin ya da odaların bir köşesinde, bir daha bulunmamak üzere, kayboluyordu; bu geçitlerin alacakaranlığında, şair Publius Ovidius Naso’nun davasına çoktan bitmiş, dosyası rafa kaldırılmış ve kapanmış bir dava gözüyle bakılıyordu; sürgünün yazgısı, Romalı bir kulun, dünyanın en güçlü ve en erişilmez adamı olan İmparator’un dikkatini ancak ve ancak bir kez çelebilmek için meydan okuyabileceğini, imparatorluğunun en büyük şairinin bile ikinci bir şansı olamayacağını kanıtlıyordu sanki.
Sayfa 98 - 1. baskı - Haziran 2003
Ovidius
İlk insanoğlu Ne yasa tanırdı ne de intikam Askerlere gereksinmeden yaşayıp giderdi halklar gamsız ve tatlı bir dinginlik içinde.
Sayfa 96 - 1. baskı - Haziran 2003
Reklam