Yaşadığı gezeğeni çöplüğe çevirecek kadar gözü dönmüş insanoğluna "Diline neden sahip çıkmıyorsun?" diye hesap sormak abesle iştigal etmekten başka bir işe yaramaz.
Çocukluk döneminden çıkıp yeni bir evreye giriyorsun yani bir nevi kabuk değiştiriyorsun; ama etrafındakiler ısrarla bir şey olmanı istiyor. Ne olacaksın ne olacaksın? Elinin körü olacak. Dikkat edildiğinde zaten o kişi bir şey olma döneminde. Dün çocuktu, artık genç oldu. Yetmez mi? Maalesef yetmez; çünkü gençlik bir meslek değildir. Üstelik kıymeti asla bilinemeden, gereksiz buhranlarla ge- çirilecek bir evredir. Ergenimizin kafasında deli sorular, mutlu olsa olamıyor, mutsuz olsa istemiyor... Bu gence tutup da ileride ne olacaksın diye sorup da tutarlı bir cevap alınması ne kadar doğrudur?
Emin olun adalet herkese lazımdır. Gün gelir bir kral bile adalete ihtiyaç duyabilir. Peki adalet olmazsa ne olur? Hak hep güçlüden yana olur ve yeryüzünde hüküm süren bu düzen biçimine insanca yaşamak denilemez. İşte adalet bu kadar önemlidir.
...dünyanın insanca yaşanabilir bir ortam olabilmesi için evrensel bir ölçüt olmalıdır ki bu da adalettir. Böylece güçlünün güçsüzle, zenginin fakirle eşit tutulması sağlanabilir.
Fenomen olmak günümüzün gençlerine cazip gelebilir; ama bu iyi bir hayatın garantisi değildir. İyisiyle kötüsüyle hayatın içerisinde var olabilmek için geçerli slogan şu olabilir: Kendin ol!