Mon Dernier Soupir

Son Nefesim

Luis Bunuel

Son Nefesim Posts

You can find Son Nefesim books, Son Nefesim quotes and quotes, Son Nefesim authors, Son Nefesim reviews and reviews on 1000Kitap.
Ölüm Üzerine
Bir üzüntüm var: neler olup bittiğini artık bilememek! Sürekli değişen bir dünyadan koparılıp alınmak! Sanki bir dizinin orta yerinden koparılıp alınır gibi. Öyle sanıyorum ki ölüm sonrasına duyulan bir merak eskiden pek yoktu. Veya hiç değişim göstermeyen bir dünyada daha az rastlanıyordu. Bir itirafım olacak: Kitle iletişim araçlarına duyduğum nefrete rağmen her on yılda bir, ölüler dünyasından uyanabilmeyi, bir gazete bayiine kadar yürüyebilmeyi ve bir iki gazete almayı isterdim. Başka bir şey dilemezdim. Kolumun altında gazetelerim, soluk benzimle duvarların dibinden usulca geçer, mezarlığa dönerdim. Yeniden uykuya dalmadan önce, dünyadaki felaket haberlerini okur, sonra da mutlu bir şekilde, güven verici sığınağımda yeniden uykuya dalardım.
Anma olayı adına yapılan tüm törenleri ve tüm büyük insan heykellerini yapmacık bulurum. Ne işe yararlar ki? Yaşasın unutmak! Saygınlık yalnızca sessizlikte vardır bana göre.
Reklam
Her şeyi anlamak hırsı -bütün yaşamım boyunca aptalca sorular sordular: "Bu neden? Şu niye?- ardından da onu küçültmek, basitleştirmek isteği, işte doğamızın en feci yönleri! Yazgımızı rastlantıya bırakabilsek ve hayatımızın gizini cesurca kabullenebilsek, işte o zaman saflığa benzeyen katıksız bir mutluluğa çok yaklaşmış olurduk.
Her şeyin başı rastlantıdır. Zorunluluk ancak ondan sonra gelir ve aynı saflıkta değildir.
Çanlar Kimin İçin Çalıyor?
Pilar köyünün çanlarıyla yönetilen yaşam, tekdüze ve sanki sonsuza dek hep böyle gidecekmiş gibiydi. Çanlar yalnız dinî törenleri haber vermekle kalmayıp günlük yaşamda rastlanan olayları da duyururdu. Bir de "toque de agonia" denilen ve acı bir haberi duyurmakta kullanılan özel bir çan çalma biçimi vardı. Çanlar ölüm döşeğinde olan bir köylü için ağır ağır, bir genç için derinden ve gür, çocuk için ise daha hafif çalardı. Tarlalarda, yollarda ve sokaklarda insanlar durup "Kim ölüyor acaba?" diye sorarlardı.
Benim gözümde insan hayatı bir sineğin hayatından daha değerli değildir. Aslında ben her canlının hayatına saygılıyım, bu periler kadar gizemli ve etkileyici bir sinek bile olsa.
Reklam
Ve adımız zamanla unutulacak, kimse yaptıklarımızı anımsamayacak, yaşamımız bir bulut gibi gelip geçecek, güneşin ışınlarıyka dağılan bir sis gibi çözülecek ve onun sıcaklığıyla yok olacak.
Yaşadığımız an çok kısa. Ve sıkıntılarla dolu. insanın ölümüne karşı hiçbir çö­züm yok.Ve mezarından geri dönebilen hiç kimse görülmemiştir .
Çıkardığım sonuç çok basit: inanmak veya inanma­mak, ikisi de birdir. Şu anda bana Tanrı'nın aydınlatıcı varlığını kanıtlasalar bile, tutumumda bir farklılık olmazdı.
Bugün ise söylenenlere inanacak olursam, aşk Tanrıya duyulan inanç gibi bir şey. Neredeyse yok olmak üzere ar­tık.
62 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.