En Eski Son Padişah Vahideddin kitaplarını, en eski Son Padişah Vahideddin sözleri ve alıntılarını, en eski Son Padişah Vahideddin yazarlarını, en eski Son Padişah Vahideddin yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sultan Vahideddin’in dramı böyle başlıyor ve San Remo’da yokluk içerisinde ölümü İtalyan esnafına borçları nedeniyle cenazesine haciz konması ve cenazesinin kaçırılmasıyla son buluyor.
"Ecnebiler pek amansız... Gece gündüz ne çektiğimi bir Allah bilir, bir de ben... (İngilizler) Bize baskı yaparak Meclis-i Mebusan'ı dağıttılar. Fikirlerini ihsas etmiyor, açıkça söylüyorlar.
Ben (memleketin) ateşli külü üzerine oturdum. Saltanat tahtının kuş tüyü minderleri üzerine oturmadım. Karşımda dretnotlarıyla mücehhez bir kuvvet var..."
Alman generali, "Bizim için her şey bitti artık," dedi.
Mustafa Kemal ise şöyle söylüyordu:
"Savaş Müttefikler için bitmiş olabilir, ama bizi ilgilendiren savaş, istiklal savaşımız şimdi başlıyor!.."
"Ben devlet ve memleketime bir hizmet etmek ümidinde bulunmasaydım Çengelköy'de rahat rahat otururken bu görevi kabul etmezdim. Bu yaştan sonra mezarıma padişah diye yazdırmak niyetinde değildim..."
"Ben milletin ateşli külü üzerine oturdum... Taht-ı saltanatın kuş tüyünden minderleri üzerine oturup gömülmedim... Bunlardan kimseye bahsedilmiyor, millete de bilgi verilmiyor... Elbette bir gün tarih bu gerçekleri yazar. Siz, eminim olduğunuz için bunları mahremane olarak yalnız size söylüyorum... Vakıa, merhum biraderde dahili bir kuvve-i galibenin taht-ı tazyikindeydi. Lakin ben onun kat kat üzerinde olarak dretnotları ile donatılmış bir kuvvet karşısında bulunuyorum.
Eğer akilane, bigarezane ve bitarafane idare-i edecek bir halefim olsaydı, ömrümün devr-i ahirinde bu bâr-ı azimi, vallahi, billahi ve tallahi kabul etmezdim! Tath-ı saltanat ile teneşir arasında ne kadar mesafe olduğunu bilirim!.. Siz de gözünüzle gördünüz, bir tarafta taht, bir tarafta tabut duruyordu!.."
"Ecnebiler pek amansız... Gece gündüz ne çektiğimi bir Allah bilir, bir de ben... (İngilizler) Bize baskı yaparak Meclis-i Mebusan'ı dağıttılar. Fikirlerini ihsas etmiyor, açıkça söylüyorlar...
Ben (memleketin) ateşli külü üzerine oturdum. Saltanat tahtının kuş tüyü minderleri üzerine oturmadım. Karşımda dretnotlarıyla mücehhez bir kuvvet var..