Son Şansım

Kübra Nur

Son Şansım Sözleri ve Alıntıları

Son Şansım sözleri ve alıntılarını, Son Şansım kitap alıntılarını, Son Şansım en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şimdi şu konuda bir anlaşalım, hayatta hiçbir zaman her şey yolunda gitmez. Her mevsim bahar olmaz. Arada atlatmamız gereken kara kışlar da vardır. Dünyanın mantığı budur. Her gün farklı bir şeyle sınanırız; ama büyük, ama küçük. Fakat bu, mutlu olamayacağımız anlamına da gelmez. Öyle ki, kışı bile sevebiliriz yanımızda kalbimizi ısıtacak biri olduğunda. Bize verilen şeyleri benimseyip sevdiğimizde, elimizdekilerin kıymetini bildiğimizde mutluluk ve huzur kolay açılan birer kapıdır.
“Çok güzelsin” diye tekrarladı Kuzey. Darmaduman olduğumdan emin olmak istiyordu herhalde, “O kadar güzelsin ki gözlerimi senden ayıramıyorum. Sen orada durduğunda, benimle konuştuğunda, bana baktığında bir yokuştan sana doğru yuvarlanıyorum.” Artık etrafımızdaki evren silinmişti. Yalnızca Kuzey ve ben vardık. Fıskiyeler bile yoktu. Üstümüze yağan su değil de sanki yıldız tozuydu.
Reklam
Çok güzel bir tarif...
Öyle güzel şeyler söylüyordu ki kalbimde yıllardır mesken tutmuş yaralar birer birer yok oluyordu.
Sayfa 253 - Nisan
KÜBRA NUR || SON ŞANSIM
Uyarı: Bu alıntı yüksek dozda spoiler içermektedir. • Eda gelinliğinin eteklerini tutmuş , karşımda duruyor, Kuzey'se tek bacağını pencereden sarkıtmış şekilde şaşkınca ona bakıyordu . Bense bakışlarımı ikisinin arasında dolaştırırken, sabit kalmakla Kuzey'i pencereden itmek arasında seçim yapmaya çalışıyordum. Ne kadar yüksekteydik acaba? Düşseydi ölür müydü? “Eda , ben ...”Ne diyeceğini bilemeyerek cümlesinin ortasında duraksayan Kuzey bana bir bakış attı. Sanırım onu aşşagı itecektim. “Üzgünüm ama seninle evlenemem.” Kuzey'in bunu söylemesiyle içimdeki iki Nisan arasında şu konuşma gerçekleşti; -Ne demek üzgünüm ya? + Sence şu an böyle bir tribin sırası mı, Nisan? Mantıklı tarafım Kuzey'i aşağı itme kararımı bana bir kere daha sorgulatırken, Eda tekrar konuştu. “Ben de seninle evlenemem!” Kaşlarımı önce şaşkınlıkla yukarı kaldırdım, ardından aynı şaşkınlıkla tekrar çattım. Kuzey'e 'ne diyor ya bu? ' bakışı attığımda onun da benim durumumda olduğunu gördüm. Yüzünde, kafasının karıştığını apaçık belli eden bir gülümsemeyle, “E güzel. Sonra görüşürüz o zaman. Bizim şimdi gitmemiz lazım.” diyerek ağaca doğru hamle yaptı. Eda eteklerini tutarak yanımıza koşturdu. “Durun ! Ben de sizinle geliyorum.” Yok artık, diye haykırmamak için kendimi nasıl tuttum inanın bilmiyorum . Oldu olacak kaynanayla kayınbabayı da alalım? Gelin başı için kuaföre mi gidiyoruz, arkadaşım? Ben buraya damadı kaçırmaya gelmiştim. Yanında promosyon olarak bir gelin istemiyordum.
Sayfa 339
Büyümek diye bir şey yoktu.En azından içimizdeki çocuk için. Onu bir kapının ardına elbette kilitleyebilirdik ama hâlâ orada olduğunu ve şartlar ne olursa olsun hâlâ nefes aldığı gerçeğini asla değiştiremezdik.
İnsan gideceği yönü bilmeyince sonsuza kadar yürüse ne fark ederdi ki?
Reklam
İnsanın hayatta göze alamayacağı ihtimaller vardır. Senin incinme ihtimalini göze alamam, anlıyor musun?
Bazı gerçekleri hangi renge boyarsanız boyayın acıtıyordu.
Artık kalp kırıklıklarının ayak seslerini tanıyordum. Hep göğsümüzde tatlı çarpıntılar olarak baş gösteriyorlardı; sevimli heyecanlar, dört nala coşkular, minik kıpırtılar. Bunlara alışıyordunuz. Kendinizi hep mutlu olacak, hep mutlu kalacak zannediyordunuz. Sanki üzüntü ve keder bir daha asla size uğramayacağının teminatını vermiş gibi bir rahatlığa kapılıyordunuz. Sonra bir an geliyordu ve kalbiniz içe doğru göçmeye başlıyordu. Minik bir an. Bazen tek bir kelime. Bazen az karakterli bir SMS. Nasıl sancılı, nasıl acılı. Hemen ardından büyük bir şangırtı bekleseniz de kalbinizin kırılışı sessiz ve sakin oluyordu. Sizden başka duyan ya da umursayan olmuyordu. Hatta siz bile parçalar avuçlarınızı kanata kadar fark etmiyordunuz.
Elbette bir evde dilediğin gibi tek başına kalabilmelisin, sokakta günün her saatinde dilediğin gibi yürüyebilmelisin, hayatının hiçbir anında, hiçbir insan seni rahatsız etme hakkını kendinde bulmamalı. Fakat olması gerekenin olduğu bir dünyada yaşamıyoruz ne yazık ki. O adamın, olması gerektiği gibi senden uzak duracağına dair sana söz veremiyorum. Sen gerçekten zarar görene dek, zarar görme ihtimalini ciddiye almayacaklarını, seni seven insanlar dışında bunu kimsenin yapmayacağını sen de biliyorsun. Önlem almak zorunda kaldığın için, dikkat ederek yaşamak zorunda olduğun için üzgünüm ama sana zarar verilse daha üzgün olurdum.
51 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.