Sonbahar, yaşamın son demlerine benzetilir benzetilmesine de hep bir umut da barındırır içinde. Bitisin,yok oluşun ardından hep bir yeniden doğuş vardır.Daha güçlü, daha taze. Tıpkı bahar gibi.
Romandaki Elizabeth karakteri de bunu bilir gibi bakımevinde kalan 101 yaşındaki arkadaşı Daniel Gluck'u ziyarete gittiğinde "Büyük Umutlar" romanını okur her gün.Hayat çelişkiler üzerine kurulu değil mi zaten.
Iskoç yazar Ali Smith'in Mevsimler dörtlemesinin ilk kitabı Sonbahar.
Brexit döneminde bölünmek üzere olan büyük bir siyasi karmaşanın olduğu Britanya'da 1984 doğumlu Elisabeth ve 101 yaşındaki arkadaşı Daniel'in anıları, sanat uzerine diyaloglari,yakin gecmiste yasanan siyasi ve toplumsal olaylar uzerinden bir helezon gibi dönerek anlatılır.
1960'lı yıllarda yaşamış pop-art sanatçısı Pauline Boty'nin hikayesi de arka fonda akmaya devam eder.(kadından ressam mı olurmuş ,denmesine ragmen)
Romanda pekçok anlatım tekniği kullanılmış. Pastiş ki romanın açılışı "Iki Sehrin Hikayesi"nin muhteşem açılışına benzer:Zamanlarin en kötüsüydü......
Geriye dönüşler, metinlerarasilik,türlerarasilik,bilincakisi...gibi.
Ancak bu romanı okumayı kesinlikle zor kılmıyor ; tam tersine sürükleyici bir metin.(Bazı okurlar çok zorlanmış )
Sağlam bir metin okumak isteyenlere tavsiyemdir.
"Ağaçlar biçimini gözler önüne seriyor. Havada ateşin tutuşması var.Butun ruhlar yağmaya çıkmış. Ama güller var,güller hala var.Rutubetin ve soğuğun içinde,işi bitmiş görünen caliligin üstünde kocaman açılmış bir gül var hala.
Şunun rengine bakın."