Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sonbahar Ülkesi

Ray Bradbury

En Eski Sonbahar Ülkesi Sözleri ve Alıntıları

En Eski Sonbahar Ülkesi sözleri ve alıntılarını, en eski Sonbahar Ülkesi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hepimiz yaşıyoruz ve başka insanların nasıl düşündüğünü, hayatlarını nasıl yaşadıklarını ve öldüklerini düşünmüyoruz. Ölüm bize gelene kadar.
Sayfa 218Kitabı okudu
Sonbahar Ülkesi ... yılın hep son döneminin yaşandığı ülke. Tepelerin sisli, derelerin puslu olduğu; öğlenin çabucak geçtiği, gündoğumuyla günbatımının uzadığı ve gece yarılarının sürüp gittiği; büyük ölçüde güneşe bakmayan bodrumlardan, bodrum altlarında, kömürlüklerden, dolaplardan, tavan aralarından ve kilerlerden oluşan; halkı sonbahar halkı olan, yalnızca sonbahar düşüncelerine sahip olan; geceleri boş kaldırımlarda dolaşan insanlarının yağmur sesine benzediği...
Reklam
"Kurukafalar ve kemikler beni rahatsız etmez," dedi Marie. "Onlarda insanca hiçbir şey yok. Kurukafalar ve kemiklerden korkmam. Böcek gibi bir şeyler. Eğer bir çocuk büyüyüp de içinde bir iskelet olduğunu bilmezse, kemikler hakkında bir şey düşünmez, değil mi? Benim için de böyle. İnsani olan her şey bunların üzerinden sıyrılmış. Korkunç olabilecek tanıdık hiçbir şey kalmamış. Bir şeyin korkunç olabilmesi için tanıyabileceğiniz bir değişim geçirmesi gerekir. Bu değişmemiş. Bunlar hala iskelet, her zaman olduğu gibi. Değişen kısmı gitmiş, dolayısıyla bunu gösteren bir şey kalmamış. İlginç değil mi?"
Hepsinin ağzı açıktı. Onlarınki sürekli bir çığlıktı. Ölmüşlerdi ve bunu biliyorlardı.
Sıradaki
"Bir dinin olduğu dakikada, düşünmeyi bırakırsın," dedi adam. "Bir şeye çok fazla inanırsan yeni fikirlere yer bırakmazsın."
Reklam
Aylardan eylüldü. Her şeyin, hiçbir nedeni yokken hüzne gömüldüğü o son günlerden biriydi.
Tally’yi  düşündüm,  geçen mayısta, sarı saçının örgülerini arkasından sürükleyerek, suda açığa doğru yüzerken. Gülerek gitmişti, güneş on iki yaşının küçücük omuzlarını aydınlatıyordu. Suyun durulduğunu, cankurtaranın suya dalışını, Tally’nin annesinin ağlamasını ve Tally’nin nasıl geri dönmediğini düşündüm…
“Anne…?” Söyleyemedi. “Ölmek… ne demek? Hep bundan bahsediyorsun, bir duygu mu?” “Birisinin ardından yaşamak zorunda olanlar için, evet kötü bir duygu.”
“Hayat,” dedi, purosunu yeniden dudaklarının arasına yerleştirdi, “yalnız yaşanan bir şey. Evli insanlar için bile. Bazen birisinin kolundayken bile ondan milyonlarca kilometre uzakta olduğunuzu hissedebilirsiniz.”
453 öğeden 291 ile 300 arasındakiler gösteriliyor.