İster sevgili, ister dost olsun,
ayrılmak saati gelip çattı mı, sakın gizleme;
sen omuzdan kesilmiş bir çaresiz kolsun.
Eskiye de boş ver onu da eşeleme;
ne iyiydik’ler, yine görüşürüz’ler
dikenli tel gibi takılmasın boğazına.
Biliyorsun bu sözler inandırıcı değiller.
Çoğaltmadan katlan acının en azına;
bekleme aracın kalkmasını, ayrılıklar götürü.
Karış telâşlı bir kalabalığın içine,
yürü ardına bakmadan, durmadan yürü;
yeni aşkların, yeni dostlukların geleceğine.
Alıştır kendini her şey biter ve gömülür;
“ve nice yazlardan sonra kuğu da ölür.”