Sonuncular
Rainer Maria RilkeSonuncular Gönderileri
Sonuncular kitaplarını, Sonuncular sözleri ve alıntılarını, Sonuncular yazarlarını, Sonuncular yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Bir kuş örneğin. geceleyin uçup gelen. siyah ve vakur. benim hepsinden çok sevdiğim ağaca gelip konan: bir yaz yağmuru sonra. bahçeyi değişime uğratan. bütün yeşilliğin koyu bir renge bürünüp bir parıltıyla donanmasına yol açan: bir kitap ayrıca. yaprakları arasında bir çiçek. Allah bilir kimden. - bir çakıl taşı şekli yabancı. yoruma açık.
Sayfa 62Kitabı okudu
Yalnızdım hep, daha doğrusu seninle birlikte yalnız. - Ama öylesine ...
Sayfa 62Kitabı okudu
Albay'ın eşi ailenin başına gelen son felaket dolayısıyla taziyelerini bildirmek üzere az önce gelmişti, ama gözlerinin içi gülen, nefes nefese kalmış Luisa'ya o iç açıcı taziye sözcüklerinden birini olsun söyleyip acısını paylaştığını gösterecek gücü bulamadı. Karşısındaki bu şen şakrak, sağlıkla kıza karşı derin, haklı bir öfke duydu, o geçmiş olaydaki gibi şimdi de buraya boşuna geldiği duygusuna kapıldı.
Sayfa 147Kitabı okudu
Luisa tatsız bir olayla karşılaşılmaksızın geçen o neşeli günlerde öyle çok şey yaşadı ki, dünden daha geriye gözünü çevirip bakacak vakit bulamadı; dünün gerisinde bir tek büyük geçmiş ve uzlaşma yer alıyordu adeta, buradan da yeni ve zengin yaşamına herhangi bir gölgenin düştüğü görülmüyordu.
Sayfa 143Kitabı okudu
Genel olarak hangi anne çocuğuna dünyaya açılan kapıyı göstermemişse, o çocuk arar, arar, ileride, bir türlü dünyaya açılan bir kapı bulamaz.
Sayfa 140Kitabı okudu
Erken yaşta öksüz kalan çocuklarda görülür hep: Her türlü kaygı ve tasadan uzak oyun arkadaşlarının mutlulukla aralarında paylaştıkları sevinçlere el sürmeye yanaşmaz böyle çocuklar, boyuna özlemlerinin o karanlık resmine sarılırlar ve resim duygulandırıcı özverilerle giderek daha aydınlık, daha mutlu ve paylaşımcı nitelik kazanır. Böyle çocuklar yoksul kaldıklarından yalnızdırlar hep, sevinçlerini dillendirmediklerinden, bunları kendileriyle paylaşacak arkadaş da bulamazlar. Genel olarak hangi anne çocuğuna dünyaya açılan kapıyı göstermemişse, o çocuk arar, arar, ileride, bir türlü dünyaya açılan bir kapı bulamaz.
Sayfa 141Kitabı okudu
Yürüdüğü zaman ayak sesleri pek işitilmiyordu artık, basamakları gıcırdatmadan merdivenleri inip de rastladığı komşu çocuklarından birine solgun ellerini uzatmaya görsün, çocuk çok vakit ağlaya ağlaya koşup uzaklaşıyordu.
Sayfa 140Kitabı okudu
Büyük bir güvensizlikle kendisini süzen Rosalka daha ilk anda adamdan hoşlanmamıştı. Zaman zaman birine karşı Rosalka'nın içinde böyle bir duygunun uyandığı olurdu; bu duygunun nereden kaynaklandığını,ilgili kişideki bir fazlalığın mı yoksa bir eksikliğin mi buna yol açtığını Rosalka'nın bildiği yoktu.
Sayfa 137Kitabı okudu
Tutunacak bir daldan yoksun, kendini bırakmışlıkla geçen haftalar sonrası hızlı bir hamleyle bu yekinip ayağa kalkış gerçekten beklenmedik, pek hayra yorulmayacak bir şeydi. Bayan Wanka, oğlunun mezarı başında geçirdiği iki günde, pek çok yıl var ki aklından çıkmış bir enerji ve güç birikimini içinde yeniden keşfetmiş olacaktı.
Sayfa 135Kitabı okudu
Bayan Wanka, evden çıkıp nereye gideceğini düşünmeden birkaç sokak boyunca acele acele yürüdükten sonra yine dönüp eve geliyordu. Ama Luisa'nın yerinden kımıldadığı yoktu. Kafasındaki hayallerden eser kalmamıştı, düşlerindeki bütün renkler dışarıda yaşanan günler gibi sararıp solmuştu.
Sayfa 129Kitabı okudu