Sorulu Cevaplı İslam'ın Rukünleri

Muhammed B. Salih El-Useymîn

Sorulu Cevaplı İslam'ın Rukünleri Hakkında

Sorulu Cevaplı İslam'ın Rukünleri konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

Yüce Kur’ân ve sahih sünnet’e dönmek, Kur’ân ve sünneti bu ümmetin selefinin (sahâbe-tabiûn-etbâuttabiîn) anladıkları ölçüde anlamak, hayatın her sahasına Kur’ân ve sünneti hâkim kılmak. Bu konuda Allah-u Teâlâ’nın şu âyeti bize yol göstermektedir: “Hidâyet kendisine tebliğ edildikten sonra kim Rasûl’e karşı çıkar mü’minlerin yolundan başka bir yola saparsa, onu seçmiş olduğu yolda bırakır, cehenneme atarız. O, ne kötü bir düşüştür.” (en-Nisâ’, 4/115) Müslümanların hayatına girmiş olan şirkin her çeşidini temizlemek. Münker olan her beşeri ideolojiden ve bid’atten Müslümanları sakındırmak. İslâm’ın özünü bilen muteber hadis âlimleri tarafından kusurlu görülen bütün zayıf ve mevzu rivâyetlerden sünneti arındırmaktır. Çünkü bu iftiralar, tertemiz olan İslâm’ı bozmakta ve Müslümanların önünde her zaman bir engel teşkil etmektedir. Müslümanları hak din ile terbiye etmek ve onları, İslâm’ın ahkâmını yürürlüğe koymaya teşvik etmek. İnsanları, Allah’ın rızasına ulaşmak hususunda kefil olan İslâm’ın edep ve faziletleriyle süslenmeye çağırmak ki, ancak bu haslet ile saadete erişilip zirveye ulaşılabilinir. İnsanları gerçek ve sahih anlamda Allah sevgisine davet etmek. Bu da ancak takva ve taatle olur. Ayrıca insanları Rasûlullah sevgisine davet etmek ki, bu da O’na uymak ve kendisini en güzel örnek kabul etmekle olur. İmâm Mâlik’in ifade ettiği şekilde, insanları Selef-i Sâlihîn yoluna döndürmek: “Bu ümmetin evveli ne ile ıslah olduysa, sonra gelenleri öyle ıslah olur. O gün dinde olmayan şeyler, bugün de dinden değildir.” İslâm birliğini kurmak için azimkâr olmak ve Müslüman cemaatlerin programlarını hak üzere ve hak yolda toplamaya gayret göstermek. Müslümanların vahdeti yerine, dağılmalarına vesile olan hizipçilik musibetinden uzak kalmak. Çünkü biliyoruz ki; bu hizipçilik musibetinden uzak kalmak. Çünkü biliyoruz ki; bu hizipçilik, İslâm kardeşliğinin temiz atmosferini yok etmektedir. Çağın şu andaki bütün problemlerine İslâm’ın sunduğu çareleri ve huzuru takdim etmek; Rabbânî toplumu yeniden oluşturabilmek ve yeryüzünde Allah’ın hükmünü tatbik etmek için Rasûlullah’ın ölçülerinden taviz vermeksizin çalışmak. İşte bu, bizim gayemizdir. Bütün Müslümanları ayrım gözetmeksizin, topluca bunları hayata geçirmeye ve bizlere yardımcı olmaya çağırıyoruz. Çünkü bâkî olan İslâm’ın yeniden yayılması için samimi kardeşlik duygularıyla, saf bir muhabbetle ve en önemlisi de Allah’ın yardımıyla bu gayeyi hayata geçirmek üzerimize büyük bir emanettir. Saf ve katışıksız gönüller Allah’ın vaadi, zaferi ve nizamının gerçekleşmesinin teminatıdır. “Şeref Allah’ındır, Rasûlünündür ve bütün mü’minlerindir.” (el-Munâfikûn, 63/8)
Türler:
Tahmini Okuma Süresi: 14 sa. 44 dk.Sayfa Sayısı: 520Basım Tarihi: 1 Ocak 2009Yayınevi: Guraba Yayınları
ISBN: 9789758810635Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 42.1
Erkek% 57.9
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Muhammed B. Salih El-Useymîn
Muhammed B. Salih El-UseymînYazar · 23 kitap
Ebû Abdillah Muhammed b. Sâlih b. Muhammed b. ‘Useymîn el-Mukbil el-Vuheybî et-Temîmî. İbn ‘Useymîn, 9 Mart 1929'da (hicri 27 Ramazan 1347), Kasîm bölgesi şehirlerinden biri olan ‘Uneyze şehrinde, dine olan bağlılıkları ve istikâmetleriyle bilinen bir âile yapısı içinde dünyaya geldi. Annesi tarafından dedesi olan Şeyh Abdurrahmân b. Süleymân Âl-i Dâmığ (Allah kendisine rahmet etsin) gibi bazı âile fertlerinden dersler aldı. Kur’ân-ı Kerîm kıraatini ve hıfzını Şeyh Abdurrahmân b. Süleymân’ın yanında tamamladı. Daha sonra ilim tahsiline yönelerek yazı yazma, hesap ve bazı edebî sanatları öğrendi. İbn ‘Useymîn’e üstün ve keskin bir zeka, yüksek bir enerji ve âlimlerin meclislerine hiç aksatmadan katılmasını sağlayan ilim tahsili düşkünlüğü bahşedilmişti. Meclislerine katıldığı âlimlerin başında büyük tefsir ve fıkıh âlimi Şeyh Abdurrahmân b. Nâsır es-Sa’dî gelmektedir. Şeyh es-Sa’dî öğrencilerinden ikisini küçük çocuklara ders vermeleri için görevlendirmişti. Bu iki öğrenci Şeyh Ali es-Sâlihî ve Şeyh Muhammed b. Abdülazîz el-Mutavva’ idi. O yıllarda bu küçük çocuklardan biri olan İbn ‘Useymîn, Şeyh Abdurrahmân es-Sa’dî’nin Muhtasaru’l-Akîdeti’l-Vâsıtıyye ve Minhâcu’s-Sâlikîn fi’l-Fıkh adlı iki kitabıyla nahiv ve sarfla ilgili Âcrûmiyye ve Elfiyye metinlerini bu iki öğrenciye okudu. Ayrıca Şeyh Abdurrahmân b. Ali b. Avdân’a ferâiz (miras hukuku) ve fıkıhla ilgili bazı metinleri okudu. İşte Şeyh İbn ‘Useymîn, ilim talebeleri arasında böyle yetişip gelişti. Okul yıllarında ilk hocası sayılan Şeyh Abdurrahmân b. Nâsır es-Sa’dî’nin derslerine devam ederek O’nda tevhid (akîde), tefsir, hadis, fıkıh, usûlü fıkıh, ferâiz, hadis usûlü, nahiv ve sarf okudu. 1952 yılında câmide dersler vermeye başladı. 1953 yılında ilmî enstitülerin açılması üzerine, ilim tahsili için gittiği Riyad’da bu enstitülerden birine birinci sınıfı sınavla geçmek suretiyle ikinci sınıftan itibaren kaydoldu. İlim tahsili için Riyad dışında başka bir şehre gitmedi. Riyad’daki günlerini, Şeyh Abdülazîz b. Bâz’dan aldığı derslerle değerlendirdi. Şeyh Abdülazîz b. Bâz’a Buhârî’nin Sahîh’iyle Şeyhu’l-İslâm İbn Teymiyye’nin bazı risaleleri ve bazı fıkıh kitaplarını okudu. Bu itibarla Şeyh Abdülazîz b. Bâz O’nun ikinci hocası sayılır. 2 sene sonra bu enstitüden mezun olan İbn ‘Useymîn ‘Uneyze’deki ‘Uneyze İlmi Enstitüsüne öğretmen olarak atandı. Bu sırada kaydolduğu Şerîat (Hukuk) Fakültesi’ndeki tahsiline dışarıdan devam etti. Kısa sürede bu fakülteden de mezun oldu. Fakülte yıllarında, hocası Şeyh Abdurrahmân Sa’dî’nin derslerine hiç aksatmadan devam etti. Hocası Abdurrahmân es-Sa’dî’nin hicri 1957 yılında ‘Uneyze’de 69 yaşına yaklaşmışken vefat etmesinden sonra bazı şeyhler, Şeyh Sa’dî’den boşalan büyük câmi imamlığı için onay aldılar. Ancak onlar bu göreve çok kısa bir süre devam ettiler. Onların hemen ardından Şeyh İbn ‘Useymîn bu göreve atandı. Bu görevle birlikte hocası Şeyh es-Sa’dî’den boşalan tedrîs vazifesini de üstlendi. Ayrıca bunlara ek olarak ‘Uneyze Ulusal Kütüphanesiyle ‘Uneyze İlmi Ensitisü’nde dersler vermeye devam etti. Daha sonra Muhammed b. Suûd İslâm Üniversitesi’nin Kasîm Şubesi Şerîat (Hukuk) ve Usûlü’d-Dîn fakültelerine öğretim görevlisi olarak atandı. Halen ilgili üniversitede öğretim görevlisi ve Akîde bölüm başkanı olan İbn ‘Useymîn ayrıca Suudi Arabistan büyük âlimler kurulunun da bir üyesidir. Bir ara kendisine Suudi Arabistan Genel Müftüsü Muhammed b. İbrâhim Âl-i’ş-Şeyh (Allah kendisine rahmet etsin) kadılık görevi teklif eti. Hatta bu konuda çok ısrar ederek O’nun Ahsâ şehrine, şer’î mahkemenin reisi olarak tayin kararını bile çıkardı. Ancak İbn ‘Useymîn, kendisinin bu görevden affını diledi. Büyük uğraşılar ve yapılan resmi yazışmalar sonunda kadılık görevinden muafiyeti kabul edildi. Bu olay, O’nun makam ve mevki sevdalısı biri olmadığını aksine bütün hayatını ilim ve ilim ehli öğrencilere adadığını gösteren en güzel örneklerden sadece bir tanesidir. Tek eşle evli ve 5’i erkek 3’ü kız olmak üzere toplam 8 çocuk babası olan İbn ‘Useymîn, İslâmî alandaki çalışmaları ve İslâmî ilimlerin ihyâsı hususunda gösterdiği üstün gayret ve çabaları nedeniyle 1994 yılında Uluslararası Kral Faysal ödülüne layık görülmüştür. İbn ‘Useymîn, 10 Ocak 2001 (hicri 15 Şevval 1421) Çarşamba günü akşam namazının ardından Cidde’de tedavi gördüğü Kral Faysal Hastanesinde vefat etmiştir. Uzun süredir kolon kanseri tedavisi gören İbn ‘Useymîn, ertesi gün yarım milyonu aşkın bir insan topluluğunun katılımıyla Ka’be’de kılınan cenaze namazı sonrası Mekke’de hocası Abdülazîz b. Bâz’ın yanına defnedilmiştir.