Sosyal Gönderileri
Sosyal kitaplarını, Sosyal sözleri ve alıntılarını, Sosyal yazarlarını, Sosyal yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Mutlu akşamlar kitaplarla güzelleşen vakitler diliyorum.
Maslow 'un ihtiyaçlar hiyerarşisini alt üst eden bir araştırma-inceleme kitabının paylaşımı ile sizlerleyim. Kitap aynı zamanda bir sosyal psikoloji incelemesi.
İnsan evrimsel olarak sosyal bir varlıktır ve beyin gelişimi, nörolojik yapısı da bu sosyal yaşam üzerine odaklı bir şekilde gelişmektedir. İnsan başkaları ile varolur, varlığını sürdürür. İnsanları anlamak ve anlaşılmak ister. Rekabet lerden tutun da birlikteliğe ve mutlu olmaj, saygı görmek gibi duygusl pek çok ihtiyacın da giderilebilmesi için zihin okuyabilmek, insanları anlayabilmek gerekiyor. Peki bu nasıl oluyor? İşte kitapta nöral sistem gelişimi, yapılan deney, araştırma ve gözlemler ile psikolog olan yazarın görüş ve değerlendirmelerine yer verilmiş.
Bakış açımızı, genişletecek, ufkumuzu açacak, bu da nasıl oluyor dediğimiz pek çok hususa yanıt verecek kıymetli bir eser. Anlatım dili ve açıklamaları ile geniş okur yelpazesine hitap eden kitap ele aldığı konu ve aktardığı araştırma, deney ve incelemeler ile de aynı zamanda bir akademik kitap özelliğinde.
Sosyal psikolojiye ilgi duyan, psikoloji alanında çalışan ya da eğitim alan tüm okur dostlarıma öneririm.
Yiğit Ataman çevirisiyle.
Başkalarının zihninden geçenleri ne kadar anlayabildiğimiz kuşkusuz bir uçak kazasındaki gibi ölüm kalım meselesi değildir ama bütün ömrümüzü göz önünde tuttuğumuzda diyebiliriz ki, başkalarının düşünce ve niyetlerini anlamak ve anlamlandırabilmek, "daha çok mutluluk ve daha sağlam sosyal bağlantılar" ile "artan bir yalnızlık ve hüsran" arasındaki fark olabilir. O halde, evrimin de başka insanları anlamaya yarayan yedek sistemlere sahip beyinleri tercih ettiğini söylemek herhalde pek saçma olmayacaktır.
Sayfa 134Kitabı okudu
Diğer bireylerle iş birliği yaptığımız kadar rekabet de ederiz. Onların hedef ve niyetlerini rekabette de deşifre etmemiz gerekir, aksi halde kasıtlı olarak yanlış yönlendirileceğimiz tuzaklara düşebiliriz.
Sayfa 125Kitabı okudu
Sosyal Düşünmek, Sosyal Yaşamak İçindir
Zihinselleştirme ağını, başkalarının zihninden neler geçtiğine dair makul tahminler yapabilmek için her gün yüzlerce kez kullanırız. Bazen bu etkinlik basitçe içsel merakımızın bir sonucudur, ne de olsa insanların neden belli şekilde davrandığına yönelik doğal bir merakımız var
Sayfa 124Kitabı okudu
Bağlantı kurmaya yönelik sosyal motivasyon hepimizde be- beklikten beri vardır. Bu son derece baskın, İ'si büyük bir İhtiyaçtır. Sosyal ihtiyaçlarımızın evrimsel serpintisi, sosyal acılarını asgariye indiren, sosyal zevki ise azamiye çıkaranlara büyük bir avantaj teşkil eder. Sosyal ağlar kurmak ve sürdürmek kolay iş değildir. Neyse ki evrim bize, çevremizdekileri anlamakta ve onlarla (birlik bütünlük içinde) çalışmakta kullanabileceğimiz bir değil, iki beyin ağı vermiştir. Bağlantı, sosyal yaşamı üzerine inşa ettiğimiz temeldir. Ama evrim, sosyal yaşamdan azami ölçüde yararlanmamızı sağlamak için çalışmayı bitirmiş değildir
Sayfa 104Kitabı okudu
Peki insanlar neden bu kadar sık işbirliği yapar? Veya neden işbirliği diye bir mefhumları vardır? En yalın yanıt şu: insanlar işbirlikli çabadan doğrudan yarar sağlayacağı zaman işbirliğine girer
Sayfa 86Kitabı okudu
Küçük yaşlardan itibaren çocuklara, taş ve sopanın can yaktığını ama alay ve lakapların bir önem taşımadığını öğretiriz. Oysa bu hiç de doğru değildir. Zorbalık canımızı çok yakar, çünkü tek bir ferdin bizi reddettiğini düşünmeyiz, onun diğer herkes adına konuştuğuna inanırız. Eğer zorba o kadar kişinin içinden özellikle bizi seçmişse, o halde çoğu kişi de bizi sevmiyor ve istemiyor demektir. Zaten başka türlü olsaydı herkes bizi desteklemek yerine sessizce zorbanın sataşmalarını izlemezdi, değil mi? Bu destek eksikliği toplu ettin Bir işareti gibi algılanır.
Sayfa 73Kitabı okudu
Sosyal kaybın acı verici oluşu ve seyirci kahkahasının bizi etkileyebilmesi kaza veya tesadüf değildir. Evrim, beynimizi başkalarıyla iletişime geçecek ve etkileşim kuracak şekilde tasarlamıştır. Bunlar kusur değil, tasarım özellikleridir. Bizi dünya üstündeki en başarılı tür kılan etkenler bu sosyal uyumlamalardır
Sayfa 17Kitabı okudu
Kişisel inançlarımızın nöral temeli, başkalarının sahip olduğu inançlardan etkilenmemizi sağlayan beyin bölgeleri ile büyük oranda örtüşüyor. Benlik dediğimiz şeyin, girilmesi imkansız bir gün kişisel bir kale olduğuna inanıyoruz. Oysa benlik, sosyal etkilerin vızır vızır işlediği dev bir otobana daha çok benziyor. Bizi kendimizden ziyade başkalarına yardım etmeye yönlendiren, sosyal etkileri açık benlik duygumuz,
Sayfa 17Kitabı okudu
Doğu kültürlerinde genel kabul gören kanaat odur ki, birey olarak başardıklarımızdan daha fazlasını başarabilmek için beraberce bir tür uyum yakalamamız (bir ahenk tutturmamız) gereklidir, bu uyum da ancak başkalarının ne düşündüğüne ve hissettiğine duyarlı olmakla yakalanabilir. Kimliğimizin özünü oluşturan, bizi biz yapan öğelerin inanç ve değerlerimiz olduğunu düşünebiliriz.
Sayfa 16Kitabı okudu