Soykırım

Nuriye Zeybek

About Soykırım

Soykırım subject, statistics, prices and more here.

About

Bir asker dışarıdan vagondakilere avazı çıktığı kadar bağırıyordu. “Susun! Susun, sizi gidi lağım fareleri!” Gözlerinde lağım farelerinden hiçbir farkımız yoktu. Besbelli vagonlar dolusu tepeleme lağım faresinden kurşunsuz barutsuz kurtulmak istiyorlardı. Acaba aralarında bu insanlık dışı uygulamaya karşı çıkan, üzülen, içi sızlayan, utanan var mıydı? Onca insanlıktan çıkmışların arasında insan kalan, kalabilen, birileri bulunur muydu? Bulunurdu elbet, mutlaka bulunmalıydı… Var olduğuna inanmak istiyordum. Vagondakiler dışarıdan hiçbir reaksiyon alamayınca kapıyı yumruklayıp sarsmaktan vazgeçtiler. Yavaş yavaş umutsuz yakarışlara dönüştü isyanları. Ki bu defalarca denenmişti ve her defasında kendi seslerinde boğulmuşlardı.
Türler:
Estimated Reading Time: 10 hrs. 24 min.Page Number: 367Publication Date: 2016Publisher: La Kitap
ISBN: 9786056648564Country: TürkiyeLanguage: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

About the Author

Nuriye Zeybek
Nuriye ZeybekYazar · 4 books
15 Mayıs 1968 yılında Kütahya'nın Domaniç ilçesine bağlı Çarşamba Köyü'nde doğdu. Babası, o dünyaya gözlerini açtıktan bir ay sonra, 'göçmen isçi' olarak Almanya'ya gitti. Köyünün çiğdemli yamaçlarına ve kıvrımlı yollarına baba özlemi ve yoksulluğun resmini çizerek geçirdi ilk çocukluk yıllarını. Yaşamının bu kesitini daha sonraları şöyle anlatacaktı yazarımız: 'Gözümü babasızlığa açmışım. Kronik akciğer hastası olan annem ve birlikte büyüdüğüm iki kız kardeşimle sevgimizi baston yaparak tutunduk hayata. Babasızlığı iliklerimde hissettiğim çocukluk yıllarım ve aynı zamanda yoksulluğun kahırlı eli, başımızı okşamaktan hiç vazgeçmiyordu. İlkokula başladığımda sınıfa ilk adımımı yoksulluğun gölgesinde attım. Başarılı bir öğrenciydim. Öğretmenlerim bunu fark etmiş ve bana öğretmenlik dışında anne baba olmuşlardı. Eğer bugün yazabiliyorsam bunu onların mütevazı kitaplıklarındaki kitapların beni çeken tılsımlı kokusuna borçluyum. İlkokuldan sonra maddi zorluklar nedeniyle o çok istediğim öğrenim hayatım da sona erdi. İçimde uzun yıllar koca bir boşlukla yaşadım. Ne zaman üniversiteye giden bir öğrenci görsem eksiliyordum.' Eksildiğini düşündükçe daha çok okuyarak ve yazarak içindeki boşluğu doldurmaya çalışan Zeybek, şiire on iki yaşlarında 'portakal kabukları' adlı ilk şiirini yazarak başladı. Üzülmesin diye annesine hiçbir zaman okumadığı bu şiirin konusu, babaya özlem ve yoksulluktu. Daha sonraki yaşlarında kısa öyküler ve denemeler yazmaya başladı. Çok küçük yaşlarında yüreğinin konuğu olan toplumsal olaylara karşı duyarlılık şiirlerine de yansıyordu aynı ölçüde.