Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Belirsizlik, Mübadele, Bilgi/Güç ve Refleksivite

Söylem

Edibe Sözen

Söylem Sözleri ve Alıntıları

Söylem sözleri ve alıntılarını, Söylem kitap alıntılarını, Söylem en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yazılabilir metin, hiç bitmeyen bir şimdiki zamandır.
Sözlü ve yazılı bir metni yorumlamak, metnin çoğulluk de­ğerini verebilmektir. Zira, metin çoğuldur. Bir metnin söylemi, konuşan-işiten, yazan-okuyan arasında gerçekleşen bir dina­mik süreç, bir metinlerarasılıktır.
Reklam
Söylemler, hiçbir zaman ve hiçbir yerde tarafsız değildir; onlar subjektivitenin birer ürünüdür; saf söylem/ler yoktur. Söylemler, dilin objektif/nesnel durumlarını açıklamaz; onlar sosyal hayatın verileridir. Sosyal ilişkiler gibi söylemler de çok boyutlu ilişkiler halinde varolur. Subjektivite/öznellik, söylem­lerin öznelerarasılığına ve metinlerarasılığına vurgu yapar. Sü­regiden etkileşim sürecinde, hem konuşmalarda hem de yazılı metinlerde olduğu gibi, her bir özne veya her bir metin, diğer özne ya da diğer metinlerden etkilenir ya da onları etkiler.
Mesela, 19. yüzyıl orta-sınıf Victoryen kadınlı­ğının söylemi, ifadeler, metinler, konuşma eylemleri, el kol ha­reketleri, ılımlılık, sempati ve bencil olmama gibi benzer du­rumlarla yapılanır. Kadınlığı toptan silip atamazsınız. Ancak onun nasıl değiştiğini gösterebilirsiniz. Kadınlık öylesine katı bir yapılanmadır ki, kadınlık söylem haline geldiğinde en önemli özellik, fertler tarafından grup aktivesine odaklanarak biçim almasıdır
Söylemin bir eylem olarak ortaya çıkışının bir diğer özelliği, fiiliyattaki durumuyla ilgilidir. Söylem burada insan aktörleri­nin ifadeleri (utterance) ve yeniden tasvir etmeleri vasıtasıyla süreç içindeki şeyleri birbirine bağlar.
Sonuç olarak söylem terimi, bireysel bir faaliyet veya du­rumsal değişkenlerin bir yansımasından ziyade, dilin bir sosyal pratik olarak kullanılmasını tanımlar.
Reklam
Söylem, hiçbir temele dayanmayan ya da dayandırılamaz bir şeydir.
Söylem, söz ve yazı karşıtlığını ortadan kaldıran bir terim ola­rak düşünülür. Sözün söylem, yazının yazı olarak kalması dü­şüncesine karşıt bir şekilde, metin kavramı söz ve yazıyı söy­lem ile bütünleştiren bir kavramdır. Böyle olmasına rağmen yine de söz, yazı, söylem ve metin kavramları arasında farklılıklar mevcuttur. Bu kavramların her birini içeren ve onları bir bütünün unsurlarına dönüştüren daha kuşatıcı kavram ise yo­rum kavramıdır.
Eylemler, kuralların tesis edilmesiyle üretilir. Konuşma eylemlerinde bi­rinin niyetinin, bir diğer kişi tarafından anlaşılır hale gelmesini mümkün kılıp belirleyen şey inşa edici kurallardır ve bunlara göre yeni davranış biçimleri üretilir. Düzenleyici kurallar ise, halihazırda tesis edilmiş davranışın gerçekleşmesinde belirle­yici bir rol oynar. Kural yaklaşımı sadece konuşma eylemi ile sınırlı değildir.
Modern felsefenin bakış açısıyla dil, fiziki gerçeklik/ dünya ile değil, beyanlarla ilgilidir. Cavell, beyanlar için şöyle bir ör­nek verir: Biri size "Gönüllü olarak mı giyiniyorsunuz?" diye sorsa (abes bir soru olmasına rağmen) bu sorunun ima yoluyla, psikolojik bir sürece işaret ettiğini anlayabilirsiniz. İma edilen şey, bir anlam pratiği değil, açıklama pratiğidir
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.