Sözün başladığı yer
Hakikaten her şey söz ile başlamadı mı?
Her şeyin bir hikayesi olduğu gibi sözün de bir hikayesi olmalı değil mi?
Sözün de hikayesi mi olur demeyin sakın. Olur tabi.
"kelimenin yara olduğunu biliyor muydunuz?"
Kelimeleri insanlara benzetmiş Sayın Erhan İdiz. Gerçekten de öyle değil mi?
Yıllar evvel kullanılan bir kelime şu an şimdi kullanılmıyor. Ya da yıllar evvel kullanıldığı anlamı ile kullanılmıyor.
İnsanlar gibi kelimeler de doğmuş, kim bilir kaç hikâyenin kınusu olmuş, kaç hikayeye anlam jatmış, yaşamış ve sonra hikayelerde ki sonlar gibi kaybolup gitöiş, ya da değişime uğramış. İnsan böyle düşününce epey üzülüyor, geriye dönüp bakınca boynu bükük kelimeleri hatırlıyor çünkü, unutulmuş yalnız kalmış.
Bir de bazı kelimeler vardı mesela okurken çok dikkatimi çekti, yanlış kullanıyormuşuz, yanlış mana vermişiz ama tabi toplum su an da kullanıldığı manasını benimsemiş, değişmez belki de ama ben asıllarını öğrenince onlara vefa borcumu ödemiş gibi hissediyorum kendimi.
333 tane kelimenin etimolojisini okuyacaksınız. Kökenini öğreneceksiniz., hangi mana ile ortaya çıktığını idrak edeceksiniz.
Kısacık eser, her sayfa da en fazla iki kelime. Ama koca bir tarih, etimoloji var bu kitapta. Ben bitsin istemedim mesela, başka kelimeler de olsaymış devam etseymiş diyerek okudum. Aslında bir saat bile sürmez okumak ama ben günlere yaydım. Şifa olsun gönlüme zihnime diye ara ara okudum ve bitti.
Öyle zarif ve naif bir anlatım ki insanın okudukça okuyası geliyor, bir kelimede kaybolma isteği doluyor içi.
Okudukça farklı hisler sarıyor insanı. Okuyun derim, yaralarımızı bilelim öyle değil mi.