Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Stoacıların Paradoksları

Marcus Tullius Cicero

Stoacıların Paradoksları Sözleri ve Alıntıları

Stoacıların Paradoksları sözleri ve alıntılarını, Stoacıların Paradoksları kitap alıntılarını, Stoacıların Paradoksları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
O halde özgürlük nedir? Arzuladığın gibi yaşama gücü. Dolayısıyla doğruların peşinde koşan; yaptığı işten zevk duyan; planlı programlı bir yaşam tar­zı süren; yasalara aslında korktuğu için boyun eğmeyen, tersine ne kadar faydalı olduklarını bildiği için onlara uyan ve saygı duyan; içinden gelmedikçe ve istemedikçe hiçbir şey söylemeyen, hiçbir şey yapmayan, hiçbir şey düşünmeyen; aldığı bütün kararlarda ve yaptığı bütün işlerde kendi hür iradesiyle hareket eden ve bunların sorumluluğunu üstlenen; hayatında kendi istenç ve ira­de gücünden daha güçlü hiçbir şey olmayan kişi dışında kim arzu ettiği gibi yaşar? En büyük güce sahip olduğu söylenen talih bile böyle bir kişiye boyun eğer, çünkü bilge bir şairin söylediği gibi, talih insanın kendi davranış biçimine göre şekillenir.
Sayfa 73 - İmge Kitabevi YayınlarıKitabı okudu
Bana tanıdık bir yeri hatırlattı…
Yargı ayaklar altına alındığında, atalardan gelen gele­nekler yok olduğunda, kamu görevlilerinin kılıç zoruyla kovulmasıyla birlikte senatonun adı rejimden silindiğin­de ortada devlet diye bir şey kalmamıştı.
Reklam
“Halbuki yüce, olgun ve beslenmiş bir ruha sahipsek, ne köle olabiliriz, ne de köle olmak zorunda kalabiliriz.”
Sayfa 81 - İmge Kitabevi YayınlarıKitabı okudu
''Ölüm, ölseler de isimleri yok olmayacak kişiler için değil, yaşamlarıyla birlikte her şeyini kaybedenler için korkunçtur. Sürgün ise tüm evrenin tek bir kent olduğunu düşünenler için değil, yaşam alanı sınırlı kişiler için korkunçtur.''
Özgürlük nedir? Arzuladığın gibi yaşama gücü.
Karın ağrın var belli:)
Yoksa karısının hükmü altında olan, karısının kafa­sına göre koyduğu yasalara, kurallara, emirlere ve ya­saklara tabi olan, karısı emir verdiğinde hayır diyeme­yen, ona karşı koymaya cesaret edemeyen kişiye mi öz­gür demeliyim? O, karısı ver dediğinde vermek, gel de­diğinde gelmek, git dediğinde gitmek ve tehdit ettiğinde korkudan titremek zorundadır. Bence böyle bir adam is­terse son derece varsıl bir aileden gelsin, sadece köle değil, kölelerin de en rezilidir.
Reklam
Kuşkusuz, elindekinden tatmin olmak en büyük ve en sağlam zenginliktir.
Sayfa 95 - İmge KitabeviKitabı okudu
Zevk, biri­nin daha iyi ya da saygıdeğer olmasını sağlar mı? Ya da bir kişi hayatına kattığı zevklerle kendini onurlandırıp yüceltebilir mi? Mademki çoğu insanın sahip çıktığı "zevk"in aslında iyiler arasında sayılmaması gerekiyor ve mademki zevk ne kadar büyük olursa, aklı yerinden oynatması da o kadar kolay oluyor, demek ki iyi ve mutlu bir şekilde yaşamak, onurlu ve dürüst bir şekilde yaşamaktan başka bir şey değildir.
Ölüm, ölseler de şanları yok olmayacak kişiler için değil, yaşamlarıy­la birlikte her şeylerini de kaybedenler için korkunçtur.
Devlet dediğin nedir? Vahşi ve za­limlerden oluşan toplulukların hepsi mi, yoksa kaçakla­rın ve haydutların tek bir yerde toplanarak oluşturduğu kalabalık mı?
Reklam
Erdem, mutluluk için yeterlidir. Bi­rinde erdem varsa o, mutlu bir yaşam sürmek için her şeye sahip demektir.
Sayfa 21 - İmge Kitabevi YayınlarıKitabı okudu
Diyelim ki bir adam imparator olarak övülüyor ya da öyle adlandırılıyor ya da onun bu sıfata layık olduğu düşünülüyor. Peki nasıl bir imparator? Eğer kendi hırs­larına söz geçiremeyen biriyse, hangi özgür yurttaşa hükmedecek? Her şeyden önce tutkularına gem vurma­lı, arzularını bir yana bırakmalı, öfkesine hakim olmalı, açgözlülükten sakınmalı, ruhunu diğer zaaflardan te­mizlemeli ve ancak insanı esir alan en aşağılık duygula­ra, çirkinliğe ve rezilliğe boyun eğmeyi bıraktıktan son­ra başkalarına hükmetmeye başlamalı; çünkü bu duygu­lara gerçekten boyun eğdiği sürece o, bırak imparatoru, özgür bir yurttaş bile sayılmayacaktır.
Sayfa 71 - İmge Kitabevi YayınlarıKitabı okudu
Oysa alıp götürülebilen ,yıkılabilen ya da yok edilebilen bir şey ne bana ne de bir başkasına aittir.
Ken­di kendine yeten ve sahip olduğu her şeyi benliğinde ta­şıyan birinin son derece mutlu olmaması için hiçbir se­bep yoktur. Oysa bütün umudunu, mantığını ve düşün­cesini talihe bağlayan bir kişi için hiçbir şey kesin ola­maz ve istediği şeyi kesin olarak elde etse de, bu bile gerçekte tek bir gün dahi onun için kalıcı olmayacaktır.
Sadece bilge kişi zengindir. Cicero bu paradoksa, çok parası olmasına karşın çok fakir olduğunu düşündüğü Crassus'a seslenerek baş­lamıştır. Ardından gerçek zenginliğin ne olduğu ve ger­çekte kime zengin denmesi gerektiği üzerinde durmuş­tur. İnsanı zengin eden şeyin kendi öz benliğinde bulunduğunu ve benliği boş birinin, cüzdanı dolu da olsa zengin olmadığını savunmuştur. Sonuçta Cicero "Ger­çek zenginlik erdemdedir." düşüncesinden yola çıkarak maddi olan hiçbir şeyin erdemden daha değerli olama­yacağını vurgulamıştır.
Sayfa 23 - İmge Kitabevi YayınlarıKitabı okudu
230 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.