Hiçbir şey değişmemişti. Hayatları keyifsiz bir
işte harcanmış, iradeleri kırılmış , beyinleri uyuşmuştu. Artık hayatlarını verdikleri toprağın içindeydiler; ve toprak onları yıldan yıla, azar azar alacaktı.
Kimsin sen? Kendini kandırdığın gibi basit bir toprak çocuğu musun? Ah, hayır. Sen de hastalıklılar arasındasın; hayalperestsin, senden daha deli bir dünyada bir delisin, mavi gökyüzü altında hoplayıp zıplayan, Sanço'su olmayan bizim kendi Ortabatılı Don Kişot' umuzsun. Sen yeteri kadar akıllısın; her halükarda ortak dostumuzdan daha akıllısın. Fakat kusurun var, eski hastalığın. Burada bir şey var, bir şey bulacaksın sanıyorsun. Pekâlà, dünyada yeterince çabuk ögrenirdin. Sen de
başarısızlık için biçilmiş kaftansın; dünyayla savaşacağından değil . Seni çiğneyip tükürmesine izin verecek ve yanlış olan neydi, diye düşünerek oraya serileceksin. Çünkü sen hayattan
hep olmadığı bir şey olmasını, hiç olmak istemediği bir sey olmasını bekleyeceksin. Pamuktaki kurt, fasulye sapındaki solucan, mısırdaki kurt. Sen onlarla yüzleşemezsin, sen onlarla savaşamazsın. Çünkü sen çok zayıfsın ve cok güçlüsün. Ve dünyada gidebilecek hiçbir yerin yok."
Haftalar haftaları,aylar ayları kovaladı, ölülerin isimleri önüne serildi.Bunlar bazen sadece sanki uzak bir geçmişten hatırında kalan isimlerdi;bazen bir isimle birlikte bir yüz aklına geldi;bazen bir sesi,bir sözü anımsayabildi.
Kendi düşünce ve hislerini tahlil etme alışkanlığı hiç olmamıştı ve dürtülerini araştırma işini zor ve bir parça tatsız bulurdu; kendine sunacak ve kendi içinde bulabildiği az şeye sahip olduğunu hissederdi.
Bir savaş sadece birkaç bin ya da birkaç yüz bin genç adamı öldürmez. Bir halkın içinde bir daha asla geri getirilemeyecek bir şeyi öldürür. Ayrıca eğer bir halk yeterince savaş görürse, çok geçmeden geri ye kalan tek şey bizim -sizin ve benim ve bizim gibilerin- balçıktan büyüttüğümüz canavar, yaratık olacaktır.
Kendini kandırdığın gibi basit bir toprak çocuğu musun? Ah, hayır. Sen de hastalıklılar arasındasın; hayalperestsin, senden daha deli bir dünyada bir delisin.
Bir taraftan, çalışabilecek yererliliktesin, fakat tam da dünyanın senden yapmanı istediği gibi çok çalışamayacak kadar tembelsin. Öte yandan, senin çok önemli olduğun duygusunu dünyaya dayatabilecek kadar da tembel değilsin