Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
William Stoner başkalarının ondan önce, çok daha gençken öğrendiği bir şeyi kırk üçüncü yaşında öğrendi: İnsanın ilk aşkının son aşkı olmadığını ve aşkın bir son değil, bir insanın başka bir insanı tanımaya çalıştığı bir süreç olduğunu.
Sayfa 160Kitabı okudu
Geçiyor ömrümüz
Hayatları keyifsiz bir işte harcanmış, iradeleri kırılmış, zekaları uyuşmuştu.
Reklam
Bak, göreceksin bende başladığını güzün: Ayaza karşı titrer dallardaki yapraklar, Sararır, tek tük kalır, düşerler bütün bütün; Kuş sesleri kesilmiş, yıkık boş tapınaklar. Bak, göreceksin bende alaca karanlığı: Nasıl güneş batıdan solgun solgun gidince Kefen örten eliyle ezerse her ışığı Ölümün kan kardeşi kapkara çirkin gece. Bak, göreceksin bende ateşin korları var: Genç ve dinç günlerinden kalma küller üstünde Ölüm döşeğindeymiş gibi fersiz yatarlar; Eceline ermiştir ateş kendi gücünde. Senin bunları görmen artıracak sevgini, Ayrılık yakın diye çok seveceksin beni.
William Stoner başkalarının ondan önce, çok daha gençken öğrendiği bir şeyi kırk üçüncü yaşında öğrendi: İnsanın ilk aşkının son aşkı olmadığını ve aşkın bir son değil, bir insanın başka bir insanı tanımaya çalıştığı bir süreç olduğunu.
Sayfa 160Kitabı okudu
Stoner ilkgençliğinde, aşkı, insanın eğer şanslıysa erişebileceği mutlak bir varoluş biçimi olarak düşünürdü; olgunluğa erdiğinde aşkın, insanın oyalayıcı bir inançsızlık, hafiften tanıdık bir küçümseme ve mahcubiyet verici bir özlemle bakması gereken, sahte bir dinin cenneti olduğu sonucuna varmıştı. Şimdi artık orta yaşında, aşkın ne bir lütuf ne de bir yanılsama olduğunu anlamaya başlıyordu; aşkı insanca bir dönüşüm olarak, her gün ve her dakika irade, zekâ ve yürekle keşfedilen ve yeniden yaratılan bir durum olarak görüyordu.
Sayfa 161Kitabı okudu
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.