Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Vicdanları Sorgulatan Hikaye

Struma

Aaron Nommaz

Struma Gönderileri

Struma kitaplarını, Struma sözleri ve alıntılarını, Struma yazarlarını, Struma yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
272 syf.
·
Puan vermedi
·
16 günde okudu
Struma
Livaneli'nin muhteşem kitabı Serenad'dan sonra geldiğim kitap Struma. Kitabın dilinin yalınlığından aslında konunun çarpıcılığına rağmen yazarın bunu gündelik bir şeymiş gibi anlatmasından bahsetmeyeceğim çünkü içinde yaşadığımız dönemde vurgulanması gereken daha önemli bir nokta var. Yahudilerin avrupada bu kadar büyük bir zulme uğrayan bir millet olmalarına rağmen ortadoğuda daha büyük bir zulmün fitilini ateşlemelerini benim aklım ve kalbim kabul etmiyor. Yazar kitabın sonunda David'in ağzından Struma battıktan sonra Kudüse hareket ederken Elena'ya ''bütün insanlar ,bir arada ve barış içinde yaşamayı... Daha kaç bin yıl gerekiyor bunu öğrenmesi için insanlığın ?insanlık, bu noktaya ne zaman gelecek Elena?'' sözleriyle ifade ediyor. O dönemde avrupada Nazilerin yahudilere yaptıkları , Struma ve daha niceleri nasıl kabul edilemezse . Bu gün , o günün mazlumlarının Filistinde , Kuduste Zulmün eli olması kabul edilemez.
Struma
StrumaAaron Nommaz · Destek Yayınları · 2019740 okunma
bir insan hayatında bu kadar çok üzüntü olur mu ?
Sayfa 216Kitabı okudu
Reklam
Kazanıp kaybetmek değil, mücadeleden vazgeçmemek önemli
Sayfa 115Kitabı okudu
Bir insanın kaç mutlu günü varsa, o kadar yaşamıştır.
Sayfa 158Kitabı okudu
“Ne garip değil mi Elena? Binlerce yıl gelip geçiyor. Bin dokuz yüz yıl olmuş miladi takvimde. Daha önceki bin yılları da hesaba katarsan, oldukça eskiye gider tarih. Oysa biz insanlar en basit meseleyi henüz çözemedik.” Bana baktı. Devam ettim: “Bütün insanlar, bir arada barış içinde yaşamayı… Daha kaç bin yıl gerekiyor bunu öğrenmesi için insanlığın? İnsanlık, bu noktaya ne zaman gelecek Elena?” … El ele, bizi bekleyenlere doğru yürüdük.
Elimi tuttu ve sıktı. Ben de aynı şekilde karşılık verdim. Elena bir sihirbazdı. Kötü bir hayata dokunma ve her şeyi olumluya çevirme konusunda yetenekli bir sihirbaz. Hayata küstüğüm ve artık yaşamanın sınırında olduğum bir anda yine karşıma çıkmıştı ve o günden beri beni iyileştiriyor, tedavi ediyor.
Reklam
Avucundaki küçük kutuyu gösteriyordu. Elenaya verdiğim küçük gümüş kutu… Mutluluk kutusu… … Karşılık vermek yerine gözyaşlarımı serbest bıraktım. Yanaklarımdan aşağı süzüldüler. Elena da ağlıyordu. Uzanıp elimi tuttu. Karşı koyamadım. … Mutluluk kutusunu çıkardı cebinden. “Hiç ayırmadım yanımdan. Hiç… Bana verdiğinden beri hep şans getirdi. İçini mutlulukla doldurdum David. Şimdi ikimiz dolduracağız bunun içini mutlulukla. Tamam mı?”
“İnanıp inanmamamın bir önemi yok. Dileyelim de böyle olsun. Şu şiddetli poyraz, bizi karaya savursun.” Beni bırakıp gitti. Bir umut! Bir umuttu bu ne de olsa… Bir umut kırıntısı… … Keşke uyandırsaymışım! Keşke, uzun uzun konuşsam ya da hiç değilse, elini hiç bırakmasaymışım… İnsan geçmişte olanları zorlansa da hatırlar ve kimi zaman derin bir sızı ile hatırlar ama gelecekte olacakları, bir dakika sonrasını bile bilemiyor.
Toprağına bir daha ayak basmasam, özlemem. Artık orası benim ülkem değil. Beni bir çöp gibi dışarı attılar ve yaşadığım sürece bunu kendime hep hatırlatacağım!
Bir insan hayatında bu kadar çok üzüntü olur mu?
886 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.