Şu Çılgın Türkler

Turgut Özakman

Şu Çılgın Türkler Sözleri ve Alıntıları

Şu Çılgın Türkler sözleri ve alıntılarını, Şu Çılgın Türkler kitap alıntılarını, Şu Çılgın Türkler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Oradan Mısır'daki kampa getir diler. Üç arkadaş kaçtık. Bilmediğimiz yollara düştük. Çölde kaybolduk. Yakalandık. Hapis yattık. Altı ay önce pis bir yük gemisiyle İstanbul'a getirip bıraktılar. Bir daha vurulduk. Çünkü İstanbul hükümetinin esirlikten dönenlerle ilgilendiği yok. Çoğumuz hasta, yaralı, sakat, bakıma muhtaç. Devlet yüzümüze bakmıyor. Sanki İngilizler dost, bizler düşmanız. Allah Allah! Biz hangi devlet için savaşmıştık? O kadar sayageldiğimiz Padişahımızın devleti, böyle bize yabancı bir devlet olmuş Rumlarla Ermeniler, sakat, yalnız gazileri tenhada sıkıştırıp dövüyorlar. Neyse ki ben dilenmeden ve dövülmeden bir iş buldum. Kuruş kuruş yol parası biriktirdim. Param tamam olunca yola çıktım.."
Sayfa 154 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Mustafa Kemal: Ben askerim dedi. Savaşın ne olduğunu hepinizden iyi bilirim. Zorunlu olmadıkça savaş cinayettir.
Reklam
"Biz, ya hakkından, ya toprağından, ya onurundan bir şeyler feda edemeden yaşayamaz bir millet miyiz? İlle üste vermeye mi mahkûmuz? Bu İngiliz kumaşından yapılmış kefeni, şimdi yırtamazsak bir daha hiç yırtamayız."
Sayfa 65 - Bilgi Yayınevi, 105.Baskı, Eylül 2005, AnkaraKitabı okudu
Zorunluluk alışkanlıkları ezip geçiyor, birçok şey ağır ağır değişiyordu.
Damat Ferit Türkiye Büyük Millet Meclisi uygulanmasını ve (...) bütün memlekette asayiş ve düzeni sağlayacak önlemlerin hızla ve kesinlikle alınmasını" emreder. Bu emir üzerine Damat Ferit, yapılabilecek en kötü, en alçakça şeyi yapar: Milli namusu korumak ve istilayı durdurmak için kanını döken Kuva-yı Milliyecilere ve askerlere karşı, dinsel nitelikli bir savaş açar. Şeyhülislam Dürrizade Abdullah'ın verdiği fetvalar, İngiliz ve Yunan uçaklarıyla Anadolu'ya atılır, işbirlikçi gazetelerde yayımlanır, Rumlar, Ermeniler, Hürriyet ve İtilaf Partisi'nin adamları ve ajanlar tarafından dağıtılır. Özü şudur: "Padişahın izni olmadan işgalcilere karşı duranları, asker ve para toplayanları tek tek veya topluca öldürmek, din gereği ve görevidir! Milliyetçileri öldürenler gazi sayılır, bu yolda ölenler şehit!
Şu Çılgın Türkler
Bir romanda yaşadığımı düşünüyordum. Yanılmışım. Böyle roman olur mu? Bağımsızlığı ve özgürlüğü için mücadele eden bir halkın destanı bu.
Reklam
"Bu acıların birçok sorumlusu var..."
Sayfa 388 - A. Muhtar MollaoğluKitabı okudu
Buradaki şartlara dayanmak için insan demirden dökülmüş olmalıydı.
"Paşam, hiçbir devlet şerefimizden ve ümidimizden büyük değildir."
Sayfa 156 - Bilgi Yayınevi 454. Baskı.Kitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.