“Bir deha… çünkü şiiri, siyaseti, yaşamöyküsünü heyecan dolu bir kavrayışla ele alıyor.”
-Seamus Heaney-
“... Çünkü göçüp gideriz, güzellik ise kalıcıdır. Çünkü geleceğe yönelmiş olmamıza rağmen güzellik ebedi şimdiki zamandır.”
Su Seviyesi için bir şehrin portresi denebilir. Ancak Nobel Ödüllü şair ve denemeci Brodsky’nin kalemi ve bakış açısı bu portreyi zeki, bilge, dokunaklı ve tam anlamıyla zarif bir hale getiriyor. Brodsky bir f lanör gibi Venedik’in caddelerinde, sokaklarında, kanallarında, su basmış kiliselerinde ve dehlizlere açılan eski yapılarında dolanıyor; insanları, mutfağı, tarihi, hatta giyim kuşamı hakkında birbirinden ilginç bilgiler veriyor, tanık olduğu tuhaf anekdotlar anlatıyor. Bu su şehrinden unutulmaz kış manzaraları, suların yükselmesiyle gelen olağanüstü güzellikte görüntüler resmediyor. Böylece şehrin kişide uyandırdığı tuhaf, tekinsiz ama alabildiğine şiirsel imgelerin peşine düşüp insanın suyla, dolaylı olarak da onun yansıması zaman ve güzellik kavramıyla ikircikli ilişkisini irdeliyor – ama ancak bir şairin, hem de büyük bir şairin yapabileceği şekilde. Su Seviyesi, Venedik’i suların kuşatması gibi zamanın da insanı kuşattığı bir gerçeklik resmediyor sakınmadan — buna karşın “güzellik” veya “sevgi” gibi, zamanı aşmanın yollarını işaret ederek...
“Joseph Brodksy benim için tam manasıyla bir dünya şairidir.”
-Susan Sontag-
(Tanıtım Bülteninden)
şeyda koç adeta su seviyesinde buldum kendimi. Hiçbir zorlama olmaksızın sızın olmuşum. Su sızıyor şakaklarıma...Venedik miydi boğulduğun düş? Kim bilir hangi yeni oyunun tasarısında tüttürüyorsun dumanını? İosef Brodsky bir eşzamanlılık yazarı imiş seni yazması ayrı beni silmesi ayrı... Mumunun ipi de sen gibi tükendi... Bu da sana yazıyla sevgililer günü hediyesi olsun... Hayat su seviyesi kadar... Belki de 'SALDA'.
