ağlayan ve masum bir kardeşinin vefatı için vaveylâ eden diğer bir çocuğa: "Ağlama, şükreyle.. senin kardeşin meleklerle beraber Cennet'e gitti; orada gezer, bizden daha iyi keyfedecek, melekler gibi uçacak, heryeri seyredebilir." deyip, feryad edenin ağlamasını tebessüme ve sevince çevirmesidir.
Şualar - 260
"Başını kaldır, kendini tanıttırmak isteyen fa'al ve kudretli bir Zâtın harika işlerine bak. Sen başıboş olmadığın gibi, bu hadiseler de başıboş olamazlar. Her birisi çok hikmetli vazifeler peşinde koşturuluyorlar. Bir Mudebbir-i Hakîm tarafından istihdam olunuyorlar."
Ey Vâcibü’l-Vücûd! Ve ey Vâhid-i Ehad!
Bu hârika yıldızlar ve bu acîb güneşler ve aylar senin mülkünde, senin semâvâtında, senin emrinle, senin kuvvet ve kudretinle ve senin irâde ve tedbîrinle teshîr, tanzîm ve tavzîf edilmişler. Bütün bu ecrâm-ı ulviye, kendilerini yaratan ve döndüren ve idare eden tek bir Hâlik’a tesbîh ederler. Tek¬bîr ederler. Lisân-ı hâlleriyle “Sübhânallâh! Allâhü Ekber!” derler. Ben dahi onların bütün tesbîhâtlarıyla seni takdîs ederim.
Süfyanizm bitmeden ittihadı islam gerçekleşmez…
Az kaldı nasıl ki afetler firavunun sonunu işaret ediyordu …
Öyle de alemi İslamın başına bela olan geberirse …
inşallah…
Ne alaka bende bilmiyorum ama az kaldı Allah’ın izniyle …( her şey çok değişecek belki de…)
“”
Mesela "O kadar kuvvetlidir ve devam eder; yalnız Hazret-i İsa (as) onu öldürebilir, başka çare olamaz." rivayet edilmiş.
Yoksa onun şahsı bir mikrop, bir nezle ile öldürülebilir.