Bir mucadele, bir aksiyon, bir fikir ve bir iman davasi güden Bediüzzaman ve talebeleri, devrin şerir zihniyetine karşı başta Kuran, daha sonra tefsiri olan Risale-i nur ile mucadele etmiştir. Bu mucadele bir nefs mucadelesi olamadığını, tum hayatinda görüyoruz. Idam ile yargilandigi mahkemede davasını savunan asrin sultanı, bir gario gibi yaşadı, bir garip gibi hayata gozlefini yumdu. Ardinda Risale-i Nur gibi muhtesem bir eser birakti. Binler selam sana, binler şükran sana ey aziz üstad.