'..öyle bazı hakaretler vardır ki, en iyi
niyetlerimize rağmen onları bir türlü unutamayız! her şeyin bir sınırı vardır ki, bunun aşılması tehlikelidir. çünkü bu sınır bir
kez aşıldı mı artık bir daha geri dönülmez..'
Benim düşüncelerim, dünya kurulalı beri yeryüzünde kaynaşan ve birbirleriyle çarpışmakta olan öteki düşünce ve teorilerden hangi, hangi bakımdan daha budalaca oluyormuş?
Herkesin döktüğü kanı; şu yeryüzünde bir çağlayan halinde dökülen ve her zaman dökülmüş olan kanı! Onu bir şampanya gibi akıtanlar, sonradan Capitole’de taç giyip insanlığın kurtarıcısı ilan edilmediler mi?