Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.17
Suç ve Ceza
Fyodor DostoyevskiSuç ve Ceza Reviews
You can find Suç ve Ceza reviews, Suç ve Ceza book reviews, Suç ve Ceza ratings on 1000Kitap.
1860'lı yıllarda yazılmış ağır psikolojik roman. Okurken psikolojik analiz yapmanızı sağlıyor. Baş kahraman Raskolnikov. İyi yürekli, yardımsever, fakir hatta öyle fakir bir genç ki hukuk öğrenimini parasızlıktan dolayı yarım bırakıyor. Annesinin gönderdiği üç beş kuruşu kendi durumundan daha ağır şartlar altında olanlara dağıtmaktan çekinmeyen yüce gönüllü biri. Bu yüce gönüllü yardımsever insan psikolojisiyle baş ederken sefalet ve adaletsizliğe dayanamayıp suç işler. İki kişinin katili olur. Depresyon, karamsarlık, iç hesaplaşmaları daha da artar ve Raskolnikov'u rahat bırakmaz. Kimi zaman sanrılarla yaşadığını hissettiriyor. Suçluluk psikolojisi yakasını hiç bırakmıyor.
Cezası ağır olması gerekirken yüce gönüllülüğü, yardımseverliği, katil damgası yerken maksadının para olmaması ve öncesinde ağır hasta olma durumundan dolayı cezası 8 yıla kadar indiriliyor.
Sonya'nın fedakarlığı, sevgisi
Razumihin'in dostluğu
Dunya'nın kardeşliği
Nastasya'nın merhameti çok güzeldi...
Hiç bir şeyin gizli kalmadığını kalmayacağını anlıyoruz.
Epilog bölümünü defalarca açıp okuyabilirim.
Kitabı çok severek okudum. Klasik severlere tavsiye ederim.
Kitabın sonunda yine 'Sevgi' kazanıyor.
Raskolnikov & Sonya
Herkesin okuması gerektiğine inandığım bir kitaptır. Eski çağlardan başlayıp Süleymanlar,Muhammedler, Napolyonlar ve diğerleri ile devam eden insanların bütün düzen ve yasak koruyucuları,başka yeni bir yasa yaparken toplumun kutsal saydığı geleneksel,atalardan kalanları çiğnedikleri için hepsi suçluydular ve elbette ki kendilerine fayda gördüklerinde kan dökmekten kaçınmadılar hatta ilgi çekici yanı bu insanların iyilik ve düzen koruyucu olmalarıydı ve bunların büyük bir çoğunluğunun kan dökücü olmasıdır. Raskonikov bu düşüncesine dayanarak tefeci kadını öldürdü.
Bu güne kadar okumamış olmamın mutsuzluğu içerisinde yazıyorum bu incelemeyi. Psikolojik roman okumayı sevmediğimden dolayı almamıştım elime bu zamana kadar. Lakin ne büyük hata yaptığımı daha ilk bir kaç sayfada anladım diyebilirim. Spoiler vermemek için kitabın içeriğiyle alakalı bir yorumda bulanmayacağım. Kısaca Dünya klasikleri anlam içerisinde anlam duygu içerisinde duygu barındırır. Bu kitapta tam o tabire uygun bir kitap olmuş. Okuyun mutlaka derin. Çünkü ben ileride mutlaka bir daha okuyacağım.
SUÇ VE CEZA İÇİN NE YAZSAM EKSİK KALIR GİBİ HİSSEDİYORUM, DÜNYA KLASIKLERINDE YER ALIYOR AMA BİR KATEGORİYE KOYMAM GEREKSE KESİNLİKLE PSİKOLOJİ TÜRÜNÜN EN İYİSİ DERDİM.
RASKOLNIKOV VE ONUN RUH HALİ O KADAR İYİ TASVİR EDİLMİŞ Kİ KENDİNİZİ ONUNLA AYNI DUYGULARI HİSSETMENİZ KAÇINILMAZ, HAL BÖYLE OLUNCA MORALİM HER BOZUK OLDUĞUNDA KENDİMİ MUTFAKTA BULAN BEN, BU KEZ DE DOSTOYEVSKİ YÜZÜNDEN TABİR-İ CAİZSE TIKINIP DURDUM.
SONUÇ İTİBARİYLE ÇOĞUNLUKLA ZORLANDIĞIM, ACABA OKUMAK İÇİN ACELE ETMESE MİYDİM DİYE DÜŞÜNDÜĞÜM, SON 200 SAYFASINI SOLUKSUZ OKUDUĞUM BİR KLASİK OLDU.
BAZI KİTAPLAR İÇİN OKUMASANIZ DA OLUR DEMİŞLİĞİM VARDIR AMA KLASİKLER HAKKINDA NE KADAR ZORLANSAM DA İYİ OKUMUŞUM DEDİM HER ZAMAN BU DA ONLARDAN BİRİYDİ HİÇ ŞÜPHESİZ.
Suç ve Ceza kitabında Dostoyevski'nin ya da Raskolnikov'un psikolojisini okumak bir yana, kendi zihnimizi de inceleme imkanı buluyoruz. Kahramanı da etrafındakileri de incelerken tabularımızı bir kenara bırakırsak kendimizin de bazı duyguları ve düşünceleri açığa çıkacaktır. Kitabı okuyan çoğunluğun katille empati kurduğunu düşünüyorum. Empati kurmak yaptıklarına hak vermek değildir, sadece onun bakış açısıyla olanları anlamaktır. O açıdan Raskolnikov'u çok seven ve asla birini öldürmeyi düşünemeyecek insanlar da var elbette. Farklı bir bakış açısı kazandırıyor insana.
ruhsal çözümlemeler
Merhaba, bu benim ilk incelemem. Daha önce hiç inceleme yapmadığım için pek güzel olmamış olabilir, üzgünüm.
Rus edebiyatından bu kadar bahsedilmesinin bir sebebi var kuşkusuz. Ne zaman okusam içimden bir şeyler bulurum. İşte bu kitap da onlardan biri. Hani bazı kitaplar vardır, bitmesini istemezsiniz. Ben bu kitabı okurken hiç bitmesin istedim.
Dostoyevski, kesinlikle insanların ruh halini çok iyi betimleyen bir yazar. Konunun “suç” olduğu birçok kitap var, özellikle de polisiye kitapları. Ama bu kitap bir başka.
Suçun farklı bir boyutunu ele alıyor: suçlunun psikolojisi. Okurken siz de Raskolnikov’un ruh haline bürünüyorsunuz. İçiniz daralıyor, bunalıyorsunuz. Yani tam da olması gerektiği gibi hissediyorsunuz. İşte bu kitabın farkı bu.
İnsanlar genelde bu tarz (olaydan ziyade ruh halinin ön planda olduğu) kitaplara pek yanaşmak istemez, daha kolay anlaşılan kitaplara yönelirler. Benim size tavsiyem (her ne kadar birbirimizi tanımasak da) bu tarz kitaplara da şans vermeniz ve uzun diye, yirmi sayfa betimleme var diye kaçmamanız. Çünkü inanın bana kitap bittiğinde bir daha “siz” eski “siz” olmuyorsunuz. Bakış açınız değişmiş oluyor olaylara.
Not: Koridor Yayınlarının çevirisini çok beğendim ben. Akıcı bir şekilde okunabildiği gibi kitapta geçen ve bilmiyor olma ihtimalimizin olduğu tarihi kişilikler, tiyatro oyunları vb. birçok kelime not olarak yazılmış, açıklanmış. Tavsiye ederim.
Hepimiz biraz Raskolnikov...
Okurken iliklerimize kadar yoksulluğu ve Petersburg şehrinin kasvet kokan havasını soluduğumuz bu eserde, başta yazarımız Dostoyevski'ye değinmek istiyorum. Zira yazdığı tüm romanların temelini, bir komplo yüzünden hapis ve kürek mahkumu olduğu senelerde zihninde atmış bir yazardır... Okurken her satırında, Raskolnikov karakterinin diplerinde, sayfalarca anlatılan bir suça duyulan vicdan azabında aslında Dostoyevski'nin de izlerini taşıdığını anlamak benim açımdan zor olmadı. Dönemin Rusya'sının içinde bulunduğu ekonomik ve politik sorunlara da ufak değinmelerde bulunan bu eserde, betimlemeler o kadar kaliteli işlenmiş ki; okurken kendimi Raskolnikov gibi sefil, beş parasız ve zor çağda yaşama ayak uydurmaya çalışırken alt üst olmuş bir adam olarak gördüm... Halk mutsuz, hava kasvetli ve is kokulu, insanlar her şeyi yapmaya meyilli... Bu atmosferi yazmaktan ziyade, yaşamış bir insanın eserine bu güzellikte yansıtabilmesi; onu Rus Edebiyatının en kral yazarı yapıyor... Hikayeden, karakterlerden hiçbir incelemede olduğu gibi bahsetmeyeceğim. Kısaca söylemem gerekirse, her karakter çok ince tasarılardan ibaret. Baş karakterimiz başta olmak üzere en ufak bir yan karakterin bile bir derinliğe sahip olduğu bu eserde, kimisi buna sıkıcı bir gözle baksa da; benim açımdan çok detaycı bir yapıda olması okurken düşünmeye iten bir şey olduğu için benim sevdiğim bir husustur. Ayrıca siz değerli okurlara bir tavsiye vermem gerekirse, sadece Koridor yayınlarındaki yayını okumanızı öneririm. Zira Dostoyevski'nin yazdığı orijinal esere en yakın çeviri budur...
Teşekkürler, Fyodor Mihayloviç Dostoyevski...
Suç ve Ceza, sindire sindire okuyup geç bitirdiğim bir kitap oldu. Bazı sebeplerden ötürü tabii geç bitirdim. Ama nihayetinde önemli olan kitabı bitirebildim çok şükür. Kitabın içeriği, kendini tekrarlatmaması, sürükleyciliği, psikolojik tahlilleri en nihayetinde kitabı okurken sanki gerçek hayatta bir insanın başından geçenleri insana hissettirmesiyle Suç ve Ceza okuduğum kitaplar arasında benim için başucu bir kitap olarak yerini aldı.Suç ve buna bulaşmanın unsurlarını en ince noktasına kadar anlatan kitap, ayrıca bu psikoloji altındaki insan ruhunun nasıl derin yaralar aldığını ve bir şekilde hayatın olağan akışı içinde bundan kurtuluşu çok güzel biçimde anlatmış.Özetle Raskolnikov'un hikâyesinin her şekliyle her okuyucuda derin izler bırakacağından eminim.Kitapta olsa ondan kendimize ve hayatımıza hayırlı dersler çıkarmak ümidiyle.Vesselam...